Tarifi imkansız zulümlere sahne olmuştu ama FETÖ'cü hakim ve savcıların taktiğiyle yıllarca uyutuldu. FETÖ işgalinden kurtulan yargıda da, buz dağının görünen kısmı; yasak savma babından yargılayıp; unutuldu. Gerekçeli kararında, ''Şu şu yayın yönetmenleri olmasaydı darbe gerçekleşmezdi. Bunlar darbenin şerikleridir; yargılanmaları gerekir'' diyen yargı, acaba bunu kimin yapmasını bekliyor. Zira o yayın yönetmeni hâlâ ''amiral gemisi''ndeki konforlu köşesinde ahkam kesiyor, hatta iktidara akıl veriyor.
Muhafazakâr iktidarın rehavetine kapılan mağdur kesim ise genellikle; ''Artık o günler gerilerde kaldı'' diye düşünüyor. Oysa 28 Şubat zihniyeti; 19 yıllık AK Parti iktidarına rağmen istim üzerinde fırsat kolluyor, intikam ateşiyle yanıp tutuşuyor. En ''makul'' zannedilenlerin bile zaman zaman ağzından kaçırdığı ''türban'' düşmanlığı, bu öfkeyi ihbar ediyor.
Bu yüzden, Müslümanları ferahlatan inanç ve ibadet hürriyeti kazanımları, hukukî düzenlemelerle sabitl