Kadir gecelerinde Ayasofya çok farklı olurdu. Padişah, teravihi burada kılar, namazdan sonra tatlılar dağıtılır, meydanda şenlikler yapılırdı. Ama bu Kadir gecesinde Ayasofya, 14 asırlık ömründe şahit olmadığı bir kâbus yaşıyordu.
Yine bütün İstanbul; Ayasofya Camii'nde ve meydanında toplanmıştı. Fakat bu akşam bir gariplik vardı. Her taraf müfreze kaynıyor, hiç görülmeyen tipler dolaşıyordu. Caminin üst katını ise Avrupalı büyükelçiler, memurlar; hatta papazlar işgal etmişti!
Biraz sonra bütün minarelerinden yükselen garip naralar Ayasofya'yı bile şaşırtmıştı...
''Tanrı uludur, tanrı uluduuuuuurrr!..''
Sürekli uğuldayan meydan bir anda buz kesmiş, binlerce kişiden çıt çıkmaz olmuştu.
Şaşkınlığın bu sessiz feryadını Cumhuriyet gazetesi, ''Halk, Türkçe ezanı; misli görülmemiş bir huşû ile dinledi'' diye duyurmuştu.