Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın ''Abdullah Gül'ün; muhalefetin ortak adaylığı çalışmalarında masanın tam göbeğindeydim'' açıklaması üzerine başlayan tartışmalar, hâlâ bütün vahşetiyle devam eden İsrail katliamları sebebiyle hararetini kaybetmişse de seçime kadar asla sönmeyeceği kanaatindeyim.
Bu ''gönüllü itirafları'' bendeniz biraz farklı değerlendiriyorum.
İzninizle biraz geriden başlayalım. Sayın Babacan, ''küskün'' döneminde; benim de içinde bulunduğum bazı gazetecilerle bir yemekte buluşmuştu. AK Parti ile yollarını ayıracağının sinyalini veren Babacan, siyasî hayatını nasıl devam ettireceği; yeni parti kurup kurmayacağı sorusuna, ''Siyasete başka yerde devam etmek gibi bir niyetim yok. Uzun zamandır ihmal ettiğim işlerimizin başına döneceğim'' şeklinde cevap vermişti.
Tabii ki siyasette dün dündür, Babacan'ın bu beyanını ''Sözünde durmadı, parti kurdu'' demek için aktarmadım. Asıl dikkat çekmek istediğim husus, ''Siyaset bana göre değil