Yerlerde sürünen AB sürecini 12 yıl önce bu iktidar ayağa kaldırdı ve bütün iniş ve çıkışlara rağmen bu irade devam etti.
Bazen tempomuza ayak uyduramadıkları için bazı fasılları kendimiz açtık.
Ama biz kapıyı ittikçe “asla giremezsiniz” anlamına gelen sun’i engeller çıkardılar.
Her fasılda, “Peki Kıbrıs ne olacak” diye sormalarının başka bir izahı var mı?
Bize AB kapısı, Rumlar alındığı gün kapatıldı zaten.
İlerleme raporlarına bir göz atın. Her biri birer teröre destek bildirisidir.
Hatta yandaşları “Selo” ve avanesi içeri girince Meclis’i işgale kalkıştılar.
Tıpkı milletin meclisini, milletin vekillerine mezar yapmaya kalkan darbeciler gibi…
Bakan Çavuşoğlu anlatmıştı, o gece darbecilerin beceremediği anlaşılınca Avrupalı mevkidaşları arayıp “Darbecilere kötü davranmayın” demişler.
Zaten gördüğünüz gibi, Türkiye’de hainliğini ispatlayan herkesi çağırıp bağırlarına basıyorlar.
OHAL kimin derdi?
AP’deki öfke patlamasının gerekçesi olarak OHAL’i gösterdiler.
Neden?
Kendileri daha terörün ucunu görmeden OHAL’e giriyor ve bir daha çıkamıyor?
Efendim, “Siviller zarar görüyor”muş…
Hadi ya… Peki, kapınıza dayanan sivilleri içeri almamak için kat kat duvar ören, üzerine de dikenli teller geren kim acaba?
Ayrıca, Türkiye’deki OHAL’i, günlük hayatında hissettiğini söyleyen bir “sivil” bile yok.
Benim bildiğim bu uygulamadan zarar görenler FETÖ hainleridir.
O halde, biz bu “işgalci taşeronları”na dokununca siz neden sinir uçlarınıza dokunulmuş gibi zıplıyorsunuz!..