Samimiyetsiz yapılan işten hayırlı sonuç çıkmaz. Bu yüzden 90’lardaki terörle mücadeleden sonuç alınamadı.
Çünkü o dönemde uygulanan yöntemler, terörü bitirmekten ziyade azdırmaya yönelikti...
Kürtlerle teröristler aynı kefeye konarak daha ilk düğme yanlış iliklediğinden, devamında atılan her adım terörün ekmeğine yağ sürüyordu.
Neyse ki ilerleyen süreçte devlet bu yanlışı gördü.
Artık Kürt vatandaşlarımız terörist olarak görülmediği gibi terörle mücadele esnasında da sivillerin zarar görmemesi için azami gayret sarf ediliyor.
Öte yandan, devletin muhatap olduğu diğer bir örgüt olan “Paralel Devlet” ile mücadelede de hukuk kuralları çerçevesinde yürütülmektedir.
Ancak bu hassasiyetin istismarı, terörle mücadelelerde de ciddi zaaflara sebep olmaktadır.
Yani tam bir, “Tavuk yumurtadan mı yoksa yumurta tavuktan mı” kısır döngüsü...
Devlet, kanseri temizleyemedi
Devlet, irtica gibi hayali düşmanlarla uğraşırken kendi bünyesine sinsice yayılan kanseri fark edemedi. Daha sonra devlet yönetimi, samimi yöneticilerin eline geçmişse de bu çürüme fark edilemedi.