Ayasofya Camii’nin açılması 86 yıllık hasretten çok daha derin bir anlam taşımaktadır. Bu aynı zamanda, “Neden şimdiye kadar açılmadı” sorusunun da cevabıdır. Haçlı dünyası “ara durak” olarak gördüğü “müze”den, “son adım” olan “kilise”ye geçme planları yaparken, “cami” ile karşılaşınca, “tekrar başa döndük” diye öfkelendi. Üstelik de “başa dönmek”ten, 86 yıl öncesini değil, 1453’ü kastediyorlardı.
Yani Ayasofya, içimizdeki “Açılmasın”cıların dediği gibi “iç meselemiz” falan değil, zorlu bir bağımsızlık göstergesidir. Yani ekonomisi İMF’ye, savunması ABD’ye bağlı bir Türkiye Ayasofya’yı asla açamazdı. Yoksa 1950’den bu yana on defa açılırdı.
Geç ama “muhteşem” açıldı. Bu süreçte çekingen; pısırık bir tutum değil, “Ne anlama geldiğini bilerek aldığımız bu kararı gümbür gümbür uyguluyoruzR