Bu seçimin çok farklı olacağı, hatta Türkiye’nin ‘beklenmedik’ olaylarla karşılaşacağı çok konuşuluyordu.
Nitekim, ince taktikler, üst akıl ürünü atraksiyonlar birbirini izlemeye başladı.
- Terör ve tabut siyaseti yapanların gün yüzüne çıkan siyasi dayanışması,
- HDP’nin; ‘doğuda eşkıya, batıda evliya’ ikiyüzlülüğü,
- ‘Kiralık katili’ HDP’ye aşık olan CHP’nin ‘Stockholm
Sendromu,
-Düne kadar birbirine düşman olanların sürpriz dayanışması gibi, bu seçimde karşılaştığımız ‘ilk’ler, aslında birbirini tamamlayan parçalar.
Çünkü, asırlardır mer’i olan “cem-i zıddeyn muhaldir” ilkesi geçersiz oldu ve Türkiye, zıt uçların nasıl bir ittifak oluşturduğunu gördü.
Belki de ‘zıt’ görünen bazı uçlar aslına rücu etti...
Bardağı ‘One minute’ taşırdı!
Çok ilginçtir, AK Parti’nin icraatları içeridekilerden çok, dışarıdakileri rahatsız etti. Güneyden batıya birçok ülkeye mensup mekanizmalar, yerli işbirlikçileriyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yoğun bir mücadele başlattı.
7 Haziran seçimlerini ‘son fırsat’ olarak gören bu ittifak, her türlü gayrimeşru yol ve yöntemleri de devreye sokarak AK Parti’yi zayıflatmayı, Erdoğan’ı engellemeyi planladı.