Kendi kanalımız diye söylemiyorum 24 TV çok güzel bir klip hazırlamış. Aslında bir belgesel. Hatta ‘sel’i de sallayın; bir belge...
Yayın Yönetmenimiz Murat Çiçek ve değerli Haber Koordinatörümüz Ömer Özkök (taklitlerinden sakınınız:) hazırlamışlar.
Çok hoşuma gitti, birkaç defa izledim. Hızımı alamadım; “Yazı konusu yapayım” dedim.
Yalnız lütfen yazıma, ‘günü kurtarmak için yapılan ucuz bir PR’ muamelesi yapmayın... Sonucunu herkesin
merak ettiği bir konuya, ilmî yöntemlerle son noktayı koyuyorum.
***
22 Nisan 1998 tarihli Hürriyet, “Tayyip’e şok ceza” manşetiyle çıkmıştı. Ama o sayfanın editörü, o manşetin altına yazdığı ‘sıradan’ bir üst başlığın, o manşetten daha meşhur olacağını biliyor muydu bilmem...
Veya o ‘objektif’(!) gazetenin yayın yönetmeni, bu küçücük dişi başlığın bir kâbus gibi yıllarca peşini bırakmayacağını...
Bazen böyle olur; bir muhalif yel eser, biriktirdiğiniz ne varsa alır götürür...
Hakim ‘10 ay’ dedi, onlar ‘müebbet...’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 6 Aralık 1997’de Siirt’te bir şiir okuduğu için hakim Hidayet Otçu 10 ay ceza vermişti ama Hürriyet siyaseten müebbete mahkum etmişti:
“Muhtar bile olamaz...”
Evet gerçekten ‘muhtar’ olamadı ama onların ‘bitiş’ olarak gördüğü Pınarhisar Kapalı Cezaevi sayın Erdoğan için ‘kutlu’ bir başlangıç oldu...
Kendisinin “Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır...” dediği de bu olsa gerek...
Nitekim Başbakan Erdoğan 14 Mart 2003’te 59. Hükümeti’ni, 29 Ağustos 2007’de 60. Hükümeti’ni ve 6 Temmuz 2011’de ise 61. Hükümet’ini kurdu...