Ülke istikrara kavuşsun, işsizlik düşsün diye var gücümüzle uğraştık. Hedefe de ulaştık ama şimdi de kendi telaşımıza düştük!
Hani ‘devrim’ önce kendi çocuklarını yermiş ya, o tür bişey. Ama yanlış anlaşılmasın; tehdit, ‘devrim’i gerçekleştirenlerden değil, ‘devrimci’ meslektaşlardan kaynaklanıyor.
Hem de ‘rakibimiz’ çeyrek asırlık yayın yönetmenliği tecrübesine sahip bir meslektaşımız...
Şöyle ki...
Şu meşhur ‘Şer İttifakı’nın öncü cengaverlerinden Ertuğrul Özkök malumunuz her gün köşesinden bir öncekini aratan bir üslupla ‘milli’ olan herkese ve her şeye saldırıyordu.
Bu ittifakın asıl hedefi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a düşman olmayan herkesi ‘doğal düşman’ olarak gören Özkök bizi de aynı kategoriden hedefe oturtmuştu.
Hatta arada bir hızını alamıyor, Yönetim Kurulu Başkanımız Ethem Sancak’a “O beceriksiz yöneticilerin bu işten hiç anlamıyor. Beni transfer et; gazetecilik nasıl yapılır göstereyim” diyordu.