Dünkü kongreyi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanı olmasını sağlayan bir prosedür olarak görmek, Türkiye’de olup bitenleri anlayamamak demektir.
Bu kongre, 16 Nisan’da sandıktan çıkan Anayasa reformunu, sahaya taşımak için çıkılan yolun ilk adımıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hem AK Parti’yi hem de Türkiye’yi, yeni dönemi başlatacak olan seçime götürecek.
Bu süreç kazasız belasız sonuçlanırsa, vesayetlerden arınmış tam bağımsız yepyeni bir Türkiye’ye “Merhaba” diyeceğiz ki, bence bunun adı “Yeni Cumhuriyet”tir.
Ama başarılı bir şekilde tamamlanmazsa hiç tahmin etmediğimiz bir yere çıkabiliriz.
Kurtuluş Savaşı bitmedi
Çünkübu dönem, KurtuluşSavaşı’nda başlattığımızİstiklal mücadelemizin finalidir ve Türkiye düşmanları, 16 Nisan’da yapılan sistem değişikliğinin hayata geçmemesi için elinden geleni yapmaktadır.
Onun içindir ki, dün çıkılan bu yolculuğun tamamlanması her zamankinden çok daha önemlidir ve bu zor ve meşakkatli süreç ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde aşılabilir.
***
Çıkılan yol ve menzil bu kadarönemli olunca, yol ve yolculuk hakkındaki ayrıntılar daönem kazanmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında Sayın
Erdoğan’ın işinin çok zor olduğu görülmektedir.
Zira, Türkiye’ye hizmet için yola çıktığı ilk döneme göre bugün içeride ve dışardaki düşmanları kat kat artmıştır.
Çünkügeçen süre içerisinde, kendisine kayıtsızşartsız tabi olan bu millet ile birlikte neler yapabileceğini gördükleri içinşimdiçok daha fazla korkuyorlar.
Onu engellemek için terör örgütleriyle işbirliği yapma alçaklığını bile göze almalarının sebebi bu korkudur.
Ya gerçek dostları?
Peki buna mütenasip olarak, Hakk davasında destek için gözünü budaktan sakınmayan can dostlarının da aynı ölçüde arttığını söylemek mümkün mü acaba?
Korkarım buna “Evet” demek pek de kolay değildir.
Gerçi, ölçü; davetlerine koşmak ve ona övgü yağdırmaksa elbette kırılması zor bir rekora sahiptir. Sadece görünmek, bir kere dokunmak için bile nice “önemli” şahsiyetin birbirini ezen bir yarış içinde olduklarını görüyoruz.
Ama korkarım ki bunların çoğu, “kendi ikbal savaşını” veriyor.
Onu, hiçbir menfaat gözetmeksizin; dava için ölümüne destekleyenler; tıpkı milleti gibi uzaktan izlemektedir.