Birileri ''Başörtülülere bu kadar özgürlük fazla'' dese de, ''şimdilik'' çözülmüştür. Yani ''Bu mesele kapandı; artık konuşmayalım'' diyen dindarlar bile farkında değil ama mevcut başörtü serbestliği, ''tapusuz ev'' gibidir. Yani mesele toplumda çözüldüğü için sahada problem yaşanmıyor ise de, peş peşe sergilenen hazımsızlıklar, birilerinin fırsat beklediğini göstermektedir!
O halde Kılıçdaroğlu'nun ne yapmak istediğini doğru anlamak için CHP'yi yakından tanımak gerekir.
İslâm'la mücadeleyi ''kalıcı'' kılmak için kurulmuş olan CHP, halkın oyuna ihtiyaç duymadığı 27 yıl boyunca milletin; dininden giyimine kadar her şeyini değiştirmiştir.
''Seçim'' hakkı olmayan halk, bu zulümlerin hesabını, ''seçim'' denen tiyatrolarda soramamıştır.
Bu CHP, milletin bütün hasılatına da, İslâmiyet'in ''öşür'' emrini istismar ederek el koyuyordu. Kısaca, insanların ne ''insan'' gibi yaşamasına izin veriyorlardı ne de Müslüman gibi ölmesine!