Referandum vesilesiyle “vesayet kâbuslarımızı” yeniden hatırladığımız şu günlerde ve tam da “28 Şubat” yaklaşırken, sabıkalı bir gazetede, sabıkalı “KARARGÂH RAHATSIZ” başlığı herkesi ürküttü.
“Rahatsızlık” ifadesi toplumda da devlette de çok büyük rahatsızlığa sebep oldu. Ancak, Genelkurmay’ın açıklamasında, Akar’ın onayladığı metinde bu ifadenin yer almadığı belirtiliyor.
İstanbul’a geçilen metinin başlığı, büyük ihtimalle manşetteki “7 ELEŞTİRİYE 7 YANIT” idi. Çünkü bir ‘gazeteci’nin, bu metinden çıkarabileceği başlık budur.
Peki, iç sayfadaki korsan başlık nereden çıktı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile umre yapan, aynı safta namaz kılan bir Genelkurmay Başkanına hiç alışık olmayan, TSK’da başörtülü askerleri düşündükçe kanı beynine fırlayan CHP ve yandaşları “ulaşamadıkları ciğere” sürekli saldırıyor.
Onun için bu haberde illa da bir “rahatsızlık”tan bahsedeceksek, normalleşen TSK’yı artık “emir eri” gibi kullanamadığı için yerden yere vuran CHP’ye karşı bir “rahatsızlık”tan söz edilebilir.
TSK bu eski yöntemleri bırakmalı
Öyle de olsa, askerin böyle bir cevap verme gereği duyması son derece yanlıştır.
TSK, kendisini yıpratan bu eski Türkiye alışkanlıklarını unutmalıdır. Asker bir “memur” olarak görevine yoğunlaşmalı, bu savunmaları, artık askerine sahip çıkmasını çok iyi bilen siyasi iradeye bırakmalıdır.
Nitekim bu çıkış, Suriye bataklığındaki ve Doğu Anadolu’nun karlı dağlarındaki çok değerli fedakarlıkları gölgeleyen eleştirilere sebep olmuştur.
Fakat bu açıklamalardan ziyade, Hürriyet mutfağındaki derin operasyon problem olmuştur.
İç sayfadaki başlık, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün, 20 Mayıs 2003’te Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede, “Orduyu yıpratmak isteyenleri cesaretlendiriyorsunuz, rahatsızız” dediğini ileri sürerek, 23 Mayıs 2003 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan “Genç subaylar tedirgin” manşetini özellikle hatırlatmak için atılmıştır.