Biliyorsunuz değil mi; bugün, parlamenter sistemin ölümüne sebep olan organize saldırının 15. yıldönümüdür.
Çok garip ama saldırganlar da arkasından ağıt yakanlardır!
Bakmayın şimdi; kurbanının cenazesine çelenk gönderen mafya babaları gibi ''Parlamenter sistemi geri getireceğiz'' diye yırtındıklarına. O gün, hep birlikte üzerine çullandıkları parlamentoyu komaya soktular.
Zaten açıldığı günden buyana, yapmadıklarını bırakmadılar.
''Milletin Meclisi'' dediler ama milletin değerlerini koparmak için ''cımbız'' gibi kullandılar. Milleti sultandan; ezandan; Kur'an'dan; halifeden; türbeden; evliyadan, ''milletin vekili'' dedikleri vesayetçilerin talimatla kalkan elleriyle ayırdılar.
1950'de ilk defa gerçekten "milletin meclisi" oldu ama milletin elinden "zorla" alarak, "Milletin meclisi, milletten nasıl korunur"un kitabını yazdılar. Milletin iradesini, "yetkili organların eliyle" defalarca gasp ettiler! Yetkili organların gücü yetmediğinde ise, parlamenter sisteme haddini bildirmek için "orduyu göreve" çağırdılar!
Adı "Milletin Meclisi" idi ama 1983'te milletin; 400 vekilin 211'ini vererek yetkilendirdiği Özal'a, "tek adam rejimi" olmayan(!) parlamenter sistemin "güçsüz" cumhurbaşkanı Evren, on gün geçtiği halde hükümet kurma yetkisi vermemiş, Özal randevu isteyerek "zoraki" almıştı!
PARLAMENTER SİSTEMİ, ELBİRLİĞİYLE KOMAYA SOKTULAR
"Efendim, bunlar olağanüstü dönemler"di diyorlar ama yalan söylüyorlar. Çünkü onlar için "olağanüstü dönem", milletin; nefret ettikleri dindarlara yetki verdiği dönemlerdi. Nitekim, milletin 365 vekil ile yüzde 66 oranında temsil yetkisi verdiği en "olağan" dönemde de, organize örgüt kurarak parlamentoya saldırmışlardı!
Saldırıyı Sabih Kanadoğlu isimli bir tekaüt başlatmıştı. Parlamenter sistemin teminatı(!) olan CHP'nin, demokrasi havarisi lideri Baykal da "Nereden çıkardın bu 367 maskaralığını? Senden önceki hukukçular ahmak mıydı?" diyerek parlamentoya sahip çıkmak yerine, bir "tetikçi"nin peşine takılmıştı! Peki "en yetkili organ" olan Anayasa Mahkemesi neden "Siz ne yapıyorsunuz" demedi?
Ya parlamenter sistemi korumakla görevli askerler? Neden parlamenter sisteme saldıranların yanında "taraf" oldular acaba?
MECLİS, MÜSLÜMANLARDAN OLUŞUYORSA TANIMIYORLAR!
O çok sevdikleri parlamenter sistemin gereği olarak cumhurbaşkanını "parlamento" seçiyordu. Dolayısıyla Meclis'te çoğunluğa sahip olan partinin adayı seçiliyordu.