Danıştay’ın kararının beklendiği günlerde biz Ayasofya’nın bir “egemenlik göstergesi” olduğunu vurgularken, içimizdeki karşıtlar; “Bu kadar büyütmeyin; nihayet bir cami daha açılıyor” diyorlardı. Bu güruhu iyi tanıdığımız için, yaptıkları; “El ne karışır” edebiyatının, peşinden gelen “Ama Türkiye için müze olarak devem etmesi daha yararlı” cümlesine zemin hazırlamaya yönelik olduğunun farkındaydık.
“Açılabilir” kararından sonra Hristiyan dünyasından gelen tepkiler, Ayasofya’nın “müze” olarak devam etmesini, “kilise”ye giden bir yol olarak gördükleri için çok önemsediklerini ama bu kararı; bilerek alan Türkiye’yi engelleyemeyecekleri için farklı dozlardaki açıklamalarla yetindikleri anlamına geliyordu. Türkiye, 10-15 sene önce bunu yapmaya kalksaydı; Batı’nın Ayasofya tepkisi nasıl olurmuş görürdük. Ayrıca, Allah muhafaza etsin ama ülke yönetimi bir gün;