Bendeniz zikzakları sevmeyen, “doğru” bir çizgide yürümeye çalışan biriyim.
Çizgimin oy pusulasına yansıması, bu “doğru” ile örtüşebilen partilere yönelik olmuştur hep.
Bekamızın teminatı olan bu çizgi, milletin vekâlet verdiği liderlerin omuzlarında bize ulaşan ve bizim vereceğimiz vekâletlerle yoluna devam edecek olan tarihî yörüngemizdir.
***
Cennetmekân Abdülhamid Han’ın, alçakça düşürülmesinden sonra, Beylerbeyi Sarayı’ndan; ağzı kapalı bir şişe ile boğaza bıraktığı bu millî davanın yolculuğu, 40 yıl sonra Adnan Menderes ile tekrar başladı.
Onun, bir süre “ölümüne” taşıdığı bu hassas emanet, 1980’de yerli darbeciler eliy