Gazetecilik ‘haber’ciliktir ve gazetecilik de habercilik de günde güne zorlaşmaktadır.
Hatta bazı mecralar ‘haber’in tarifini bile değiştirdi.
Onlar artık ‘haber’ değil, sadece algı operasyonları için ‘kılıf’ arıyor.
Mesela, 8 aydır Türkiye’nin kalbi güneydoğuda ve güney sınırımızda atıyor. Oysa çoğu meslektaşımız, ajanslardan gelen haberleri oturduğu yerden canının istediği şekle sokuyor ve bununla da habercilik yaptığını sanıyor.
Oysa biz gelişmeleri İstanbul, Ankara ve Diyarbakır arasında oluşturduğumuz canlı köprü ile takip ediyoruz.
Merkez ve saha arasındaki isabetli paslaşmalarla oluşturduğumuz “özel” manşetlerin etkisi Türkiye sınırlarını aştı. ABD’nin, “PYD terör örgütü değil” diye ısrar ettiği günlerde, polis ve askerlerimizin, PYD tarafından Kamışlı-Nusaybin arasındaki tünelden Türkiye’ye sokulan ABD silahlarıyla şehit edildiğini ortaya çıkardık.
ABD yetkilileri bunu da inkar etti ama cevabı, “PKK dostların silahıyla vuruyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi.
Sur’da ne gedikler açtık...
Arkadaşımız Kemal Gümüş’ün Sur’daki hendeklerden çıkardığı ‘bomba’yı mutfak ekibimiz, 16 Şubat nüshamızda, “PKK Kışanak’ı bodruma hapsetti” şeklinde sundu. Star’dan başka hiç kimsenin ulaşamadığı bu gerçek ortalığı iyi ‘salladı’... Bu manşet, terör örgütü ile ortalıkta “siyasetçi” unvanıyla dolaşan sivil uzantıları arasındaki ilişki biçimini de ortaya çıkardı.
Nitekim, “Halk destek vermiyor, bırakın bu ümitsiz direnişi” diyen Kışanak’ı 6 saat sorgulama ile yetinmeyen Kandil, aynı teröristlere bu sefer de “Direnin... Ruslar destek için geliyor” dedirterek, tükürdüğünü yalattı. Biz de bu gerçeği yine “Özel Haber” logosu ve Kemal Gümüş imzasıyla, “Bodrum hapsinden Rus desteği çıktı” başlığıyla verdik.