Türk milleti 1960’tan bu yana garip bir kısır döngü yaşıyor. “Asker olsun” diye yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği evlatları, “general” olunca birden bire millete düşman kesiliyor. Dinî ve millî değerlerimizi, düşmandan koruması için ordunun başına geçenler, tam aksine; onlarla işbirliği yapmaya başlıyor.
Bir anda bütün millet Cumhuriyete ve laiklik ilkelerine “düşman” oluverir! Müslümanlar günde beş defa “Bu rejimi nasıl deviririz” diye düşünür, kadınlar Atatürk düşmanlığını gizlemek için başörtüye bürünür!.. Ülkenin büyük bir tehditle karşı karşıya kaldığını gören (!) asker derhal harekete geçer.