Kongre, parti yönetimi seçimi derken, isimler belirlenip, toz-duman dağılınca, geriye oldukça memnuniyetsiz bir kitle kaldı. Açıktan seslerini çıkarmasalar da iktidar partisinin koridorlarında hem transferler hem de parti organlarına seçilen isimlerle ilgili kazan kaynıyor.
Nedenlerine gelince, birden fazla…
Öncelikle, bir önceki yazımızda kalem aldığımız gibi diğer partilerden transfer edilenlerin 24 saat geçmeden partinin üst yönetimine hatta genel merkeze taşınmaları en büyük rahatsızlık. Yıllardır partide siyaset yapan isimler, hop oturup hop kalkıyor.
YÖNETİME TAŞINAN YENİLER
Partinin tüm kademelerinde siyaset yapanların emeklerinin boşa gittiği, yıllarca siyasi etik açısından eleştirilen milletvekili transfer kültürünün yüceltildiği yorumları yapılıyor. “Demek ki biz de bir süre dışarıda kalıp, partiye ve cumhurbaşkanına sert eleştiriler yöneltip, öyle gelmeliydik…” sitemleri duyuluyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tarzını bilenlerin yorumu daha farklı. “Erdoğan bu hareketiyle AKP’ye gelmek isteyenlere, ‘gelirseniz sizi her türlü iktidar imkanından yararlandırırım. Partinin yönetimine bile alırım’ mesajı verdi. İç kamuoyunun tepkisi kendisini pek ilgilendirmiyor” diyenler var.
ERDOĞAN TAKTİĞİ…