Sadece şu ayet her şeye çaredir, çözümdür, yol yöntemdir.
Duyana, algılayana, kalbini ve aklını açana:
"Ey insanlar! Kur'an size Rabbinizden bir öğüt,
kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve
rahmet olarak geldi." Yunus, 10/57
Şimdi kim nasıl ne asıl düşünecek, nasıl kavrayacak, nasıl
harekete geçirecek o öğüdü, ruhuna nasıl dinletecek, ölmüş
kalplerimize o ölmüş olan beynimiz nasıl komut verecek, rehberini
doğru seçmeyen, seçtikten sonra o rehbere itaat etmeyen kimlere
rahmet yağacak.
Ayet dedik, "ayet" lafzının bile ağırlığını hissetmeyen bir
ruhsuzlar, ruhu sömürülmüşler güruhu ortada.
Akıl iflasta. Akıl diye bir melekesi olduğunu bilmeyen İslam
âleminin sorunu ne? Şu: ! Düşünce kanseri olmuşuz. Düşünce melekesi
denen insan olmanın ayırt edici özelliği tasvir edilemez bir
delilikle çökmüş.
Eşrefi mahlûkat olmanın getirisiyle Kur'an'a uyum sağlayıp,
kitabın emirleri doğrultusunda bir dünya tasavvurunun gayretinde
olmamanın bedelidir ödediğimiz, bize ödetilen...
"Kalplere bir şifa" diye Rabbin buyurduğu, varlığın en ağır
sözlerinden biri olan bu aşk hükmünü anlayamamak ne kadar kebir bir
vebal...
Allah'ın emirlerine kulak asmayıp popüler kültürün dayattığı
sosyal yaşam tarzı akıl almaz bir cinnettir.
Müslümanlar düşünmüyor düşünmüyor düşünmüyor. Bilinçsizliğe köle
olup...