Geçen hafta Münih’te güvenlik konferansının ilk gününde, Almanya ve Fransa NATO dışında da, Avrupa’nın kendi savunmasının güçlendirilmesi gerektiğinin çağrısını yaptı.
Akıl sağlığından şüphe edilen Trump’ın başkan olduğu zaman yapmış olduğu ilk çılgın ve haince uygulama, İslam ülkelerine uygulamış olduğu vize boykotu ve bütün İslam ve Hıristiyan dünyasını karşısına alan Kudüs’ün, İsrail’in başkenti olmasının ilanı gibi, saçma sapan bir uygulama ile bütün dünyada çıkardığı karmaşa, ardından da Ortadoğu’da terör örgütlerini binlerce TIR ve uçaklarla ağır silahlar göndererek desteklemesi, Türkiye’yi ve Türkiye’ye komşu olan, her hususta ticari ve siyasi iş birliktelikleri bulunan, Avrupa birliği ülkelerinin, NATO ya karşı olan güvenlerini de sarstı.
AB’nin kendi içerisinde güvenliğini korumak ve NATO’ya bağımlı olma durumundan kurtularak, ayrı bir güvenlik sistemi arayışına girmeye yönlendirdi.
ABD’nin sürekli Ortadoğu’yu karıştırıp kendi işgalci planları için kurduğu ve yönlendirdiği çeşitli terör örgütleri ileortaya çıkan göç hadiseleri, tehcir olayları, Avrupa’nın başta Türkiye olmak üzere istikrarını çok kötü etkiledi. Fitne ve fesat üreten terör örgütlerinin dizaynı ve aşırı miktarda silahlandırılması ile Ortadoğu, Irak, Suriye, Kuzey Afrika, Suudi Arabistan gibi ülkelerin istikrarını ve toprak bütünlüğünü alt üst etti.
Türkiye’nin istikrarına etki edecek faaliyetleri de açıkça devam ettirmesi Avrupa’da ve NATO üyesi olan bütün ülkelerde, büyük bir endişe meydana getirdi.