1970 yılından itibaren, Milli Eğitim’den başlayarak askeriyeye, mülkiyeye, emniyet teşkilatına, YÖK’e ve milli istihbarat teşkilatına kadar bütün kamu kurumlarına sızıp ele geçirme planları yapan FETÖ, bir taraftan da işadamlarını ve sosyal hayattaki her türlü esnafı da örgütleyerek, para musluklarını ve ticareti de ele geçirmeyi ihmal etmiyordu.
1995 yılında, Genç İşadamları Derneği fikrini ortaya atıp, Zaman gazetesinin eski binasının 3. katında Genç İşadamları Derneği olarak, bütün Türkiye sathında işadamlarına ve sanayi sitelerine el atmayı planladı ve dernek çatısı altında her şehirde ve semtte kurulması talimatını verdi. (GİAD) Adı altında Genç İşadamları Dernekleri kuruldu. Bu dernekler bulundukları semtlerdeki sanayi sitelerinde, bütün orta ve küçük esnafları fişleyerek, birlik-ikilik-üçlük, dörtlük, beşlik diyerek, bunları nasıl ele geçirileceğinin şemalarını ve planlarını yapmalarını öğütledi ve bunlardan kurban, kurban derisi, aidat, burs, zekât, fitre gibi paralarının toplanması organize edildi.
2001 yılında kurulan (GİAD)’lar, konfederasyon haline getirilmesi ile TUSKON çatısı altında toplanmış oldu. TUSKON artık daha büyük iş adamlarının da tespit edilerek, MÜSİAD ve TÜSİAD’a karşı bir araya gelerek, alternatif büyük işadamları platformu olarak ortaya çıktı.
İhracat ve ithalat yapanların pek çoğu, bu büyük gücün karşısında dize gelerek tezgâhtan geçmeye ve vize almaya mecburdu. Çünkü FETÖ’nün yurtiçi ve yurtdışı fahri başkonsoloslukları iş almada ve dışarıya ihracat yapmada artık tam yetkili hale gelmişti. Yüzlerce fahri başkonsolosu ile TUSKON el ele, bütün iş adamlarının önünü kesmek de, işadamlarına verdikleri veya aldıkları randevular üzerinden yüzdelik payları, artık milyon dolarları geçmişti.
Yurt dışından yabancı iş adamlarını İstanbul›a getirerek veya Türkiye’deki iş adamlarını yurt dışına götürerek, her görüşmeden rahatlıkla milyonlarca dolar komisyon alma sırası, FETÖ’ye gelmişti ve bu tezgâhtan geçmeyenlere ekmek yoktu.