Kâinatta boşluklar doldurulur veya boşluk yoktur sözünde bir gerçeklik olduğu gibi insanların ruhunda, beyninde ve kalbinde de aynı şekilde boşluklar, bir şekli ile hayır ve şerle doldurulabilir.
İnsanın manevi hayatının içerisindeki boşluklar da ruhani, nurani, meleki duygu ve düşüncelerle, ya da şeytani ve süfli şeylerle doldurulur. İnsan tıpkı ilahi bir kap veya şeytani bir kap durumuna geçebilecek mahiyette yaratılmıştır. Mahiyetindeki duyu organları ile şeytanın girip çıkabileceği pek çok delikler vardır.
İnsan (taallüm ile tekemmül) denilen eğitimle sürekli gelişmeye müsait, hayır ve şer uçları açık olarak yaratılmıştır. Mearic suresi 19’da belirtildiği gibi; “Doyumsuzluk insanın yaradılışında vardır.”
Hatta doyumsuz ve sınırsız kapasitesi ile melekleri bile geçebilecek hayır kabiliyeti olduğu gibi, şeytanı bile utandıracak şer kabiliyetine müsait yaratılmıştır. Bu sınırsızlık kabiliyeti ile diğer mahlûkattaki farklılığı sınırsız ve sonsuzluk ile olan arzusu ile de alakadardır.
Dünyaya geldiği zaman boş bir kap gibi gelir, çevreden gelen katkılarla etkilenerek, ruh ve idrak dünyası doldurulur, hayır ve şer gibi her şey içerisine girebilir. Bu manada dolu olan bir şeyin önce boşalması, daha sonra yeni şeylerin dolması, sürekli devam eder. Burada sorumluluk, buluğ çağına geldikten sonra kişinin sorumluluğundadır.