Son bir haftadır yazmış olduğum köşe yazılarımda, üst üste FETO’nun gölgede kalmış esas beyin takımının takibe alınmamış, yurt dışına kaçmış ve yurt içinde yaşayan önemli birinci derecedeki örgüt elemanlarını tekrar dile getirdim. Takibe alınması için özellikle savcılara ve Terörle Mücadele şubelerine duyurmaya çalıştım.
Bu kadar ısrarına rağmen, 20 yıldır bu örgütün kurutulabilmesi ve yok edilebilmesi için ele geçirilecek bu elemanların, FETÖ’nün beyninin yakalanmamış ve kollanmış olması, bizi bu günlere getirdi. Şimdi de yine anlattığım halde, operasyon geçirdiğini duymadığım özellikle koruyup kullanmış ve yurt dışına kaçmış olabileceğini düşündüğüm isimleri, tekrar tekrar vermeye devam ediyorum.
Bu yazımı özellikle savcılara, MİT mensuplarına, parti başkanlarına ve ilgili bakanlıklara, dikkat çekmek için yazıyorum.
Prof. Şerif Ali Tekalan ile çalışan, GATA’da ve Şifa Hastanesinde görev yapan, tabip Binbaşı Mustafa Sarsılmaz, FETÖ’nün en çok önem verdiği isimdir. Aynı zamanda Mustafa Sarsılmaz, Turgut Özal’ın cenazesi Gülhane Askeri Hastanesi’ne geldiğinde, teslim alan doktordur. Askeriyeye intikal edip, yüzbaşı seviyesinde iken kendisini tanıdım. Daha sonra Prof. Dr. olarak FETO’nun yanında özel doktoru olarak, devamlı kalırdı. Özal’ın saç telini almadan gömülmesini sağlayan tabip Binbaşı Mustafa Sarsılmaz idi.
İzmir’deki FETÖ’ye yönelik yürütülen askeri casusluk davası kumpası ile ilgili soruşturma kapsamında, Mustafa Sarsılmaz’ın yurt dışına kaçtığı tespit edilmiştir.
Hâlbuki Mustafa Sarsılmaz’ı yıllar öncesinden TEM şubelerine ve Genelkurmay ifademde ismini vermiştim. Turgut Özal’a suikast düzenlendi iddiaları üzerine, mezarının açıldığı dönemde, FETO’nun basın organı Cihan Haber Ajansında, adeta üzerindeki şüpheleri savuşturmak için bir röportaj verdiği ortaya çıktı. Sarsılmaz röportajında: Özal’ın birkaç saç telini bile almadığını itiraf ederek, içimde ukde kaldı dedi. Kendini aklamak için böyle bir ifade ile geçiştirmeye çalıştı.