Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilen 25 Peygamber vardır.
Her Peygamberin bulunduğu devirde, sadece Allah’ın varlığını ve birliğini, insan hakkının kutsiyetini, öldükten sonraki devam edecek hayatta kurulacak büyük mahkemenin, ceza ve mükafatının, görüleceği anlatılmıştır. Gönderildiği toplumun önderi olarak, onlara akli, mantıki, ilahi emirleri ulaştırırken zaman zaman Allah tarafından, Peygamberliğinin tasdiki olarak, mucizeler verilmiştir.
En son gelen Hatemün Nebiyy-i olan Hz. Muhammed (SAV) bine yakın mucizesi, Mucizat-ı Ahmediye olarak, ayrı bir kitapta derç edilmiştir. Belki de Peygamber Efendimizin, diğer Peygamberlere nazaran ortaya koyduğu en büyük mucizesi; en vahşi ve bölünmüş olan Arap Yarımadası’ndaki bedevi kabilelerini ıslah edip bir araya getirerek, o günkü dünya şartları içerisinde çadırdan, devlete, çok kısa bir zaman içerisinde de imparatorlukları dize getirecek, bir birlik ve beraberlik oluşturmuş olmasıdır.
Sasani İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu’nun, o günkü dünyanın en büyük gücü olduğu bir dönemde, Araplar senenin 9 ayı birbiriyle çarpışıp, sadece 3 ayı, Haram aylar olarak ilan edip, bu Haram aylarda normal yaşam ve ibadet yapmaya (PUTLARA TAPMAYA) ayırmışlardır.
Mekke’de, Kâbe’yi ziyaret etme esnasında önce ticaret ve panayırlar, sonra da putlara tapma seremonileri ile savaşmayı bırakıp, muvakkaten soluklanmak için kısa bir ara verirlerdi.