İmam Hatip Lisesi 10. sınıf müfredatında okutulan hukuk dersinde, ibadet bölümünde, namaz, zekât, oruç ve hac ibadetlerinin yanında, cihad bölümünün ilave edilerek, cihad ile ilgili temel kavramlar ve hükümler başlıkları altında işlenecek cihad ibadeti, diğer ibadetlerin yapılmasında da büyük katkı sağlayacaktır.
İslam’da savaş hukuku ve ahlakı bakımından savaşta, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, eli silah tutmayan kişilere, mabetlerde ibadetleri ile meşgul olan din adamlarına dokunulmaması gibi örnekler öğretilecek, Hz. Ömer’in Kudüs’ün Fethi ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethindeki eman nağmelerden örnekler öğretilecektir.
Fetihten hemen sonra Fatih Sultan Mehmet, Bizans ve Ceneviz halkına hitaben yayınladığı amanname, çağdaş insan hakları, çağdaş demokrasi ve çağdaş hoşgörü çerçevesinde, bugün dahi hiçbir evrensel hukukta ulaşılamayacak bir zirve noktayı göstermektedir.
(Biz ki Emir-i Azam, Sultan Murathan oğlu, padişahı azam ve Emir-i Azam, Sultan Muhammed Hanız, yerleri ve gökleri yaratan Allah adına, büyük Peygamberimiz Muhammed Mustafa (AS) adına, yüce kitabımız Kur’an-ı Azimüşşan adına, Allah’ın 124000 peygamberi adına, kuşandığımız kılıç adına yemin ederiz ki,
Şehrin Katolik papazları tarafından, bize mümessil olarak gönderilen rahiplere, senyörlere, tercüman Nikola Bela Sony’nin dileği üzerine, Galata halkının bize tabii olan sair kullar gibi, adet ve ibadetlerini serbestçe yapmalarına izin veriyoruz. Ahalinin barınakları, dükkân, değirmen, gemi ticareti, hane vesair mallarına dokunulmayacak. Türk ailelerinin sahip olduğu haklar gibi idare edileceklerdir. Ticaret mallarını ülkemizin her tarafında satmaya izinlidirler. Karada ve denizde, serbestçe seyahat edebilecekleri gibi, gümrük ve angaryadan muaf tutulacaklardır.)
Bu kanunlar bugünden başlayıp, ebediyen hükümde olacaktır. Biz onları kendimizi korur gibi koruyup gözeteceğiz. Kiliselerinde diledikleri gibi ayin düzenleyebilecekler, papazlara kötü söz söylenmeyecektir. İşte bu günümüzden, yıllar önce Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethettiği beldenin, (yani İstanbul’un) üstelik birkaç gün öncesine kadar aynı insanlarla, kılıç kılıca karşılaşmış olmasına rağmen, tanımış olduğu temel hak ve hürriyetleri, bunları beş ana maddede özetlemek mümkündür.