24 Haziran başkanlık seçiminden sonra, gönlümüz arzu ediyordu ki; Erdoğan Başkan seçildikten sonra, halkın içerisinde olup bitenlerle doğrudan ilgilenip, etrafında kendisini kuşatmış yöneticilerin çemberini kırıp, halktan gelecek fikirleri ve düşünceleri rahatlıkla dinleyebilecek, bir merkez ofis kurulacağını söylemişti.
Bu merkez ofisler de parti dışından tecrübeli danışmanlar ve işin ehli olan insanlarla istişare ederek, ülkenin sıkıntılarına uygun çözümler bulabilecek ofisler, kurulmuş mudur?
Daha önce, Doğu ve Güneydoğu’daki terör hadiselerinin çözümü için uzman olmayan kişilerden seçilen akil adamlar, Başkanımıza doğru raporlar iletemediğinden faydalı olamamıştı. Bilakis, tepkilere sebep olmuş, adeta bir şova dönüşmüştü ve pek çok lüzumsuz adam devlet kasasından yararlanıp, olayları daha karışık hale getirmişti.
Tıpkı Meclis ve Darbe Araştırma Komisyonunun, darbe ve FETÖ çalışmalarından bir netice çıkmadığı gibi. FETÖ ile mücadele değişik kamu kurum ve kuruluşlarında, darbeden iki yıl geçtiği halde, aktif olarak askeriye, mülkiye, emniyet ve yargı sistemi içerisinde, her gün yapılan operasyonlarla muvazzaf yüksek rütbeli subaylar, yargı ve emniyet mensuplarının yüzlercesi ele geçirilmektedir.
Darbeden önceki ve sonraki zamanlar içerisinde bu mevki ve makamlar da oldukları süre içerisinde, FETÖ’nün talimatlarıyla devlete yapmış olduğu ihanetlerin, yeni kriterler belirlenerek görev süresi ve yetki alanları içerisinde olan işler, yeni bir FETÖMETRE hazırlanarak, incelenmesini gerektirir.