15 Temmuz hain darbesinin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, toplumsal tansiyon yavaş yavaş düştü, darbecilere karşı gerilim azaldı ve neredeyse unutulma seviyesine kadar geriledi. Meydanlarda ve sokaklarda aylarca süren protestolar unutuldu, şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları yerde kaldı, göğüslerdeki ateşler soğudu.
FETÖ’cülere yapılan binlerce operasyonlara rağmen, FETÖ hızını kesmeden hâlâ daha ihanetlerine devam ediyor. Gerçek bir pişmanlık, itirafçılık ve devlete geri dönme vaziyetini göstermiyorlar. Zaman uzadıkça, FETÖ’cülerde, kin ve nefret azalmadı. Yakalananların içerde ve dışarıda yapmış oldukları açık propagandalar da, FETÖ’nün de onlara vermiş olduğu motivasyon ve desteklerle, ablalar, ağabeyler ve üst rütbeli hakimler, HSYK mensupları, paşalar, valiler, kaymakamlar ve üniversite hocaları açık açık FETÖ’ye destek verdiklerini ve pişman olmadıklarını söylüyorlar.
Şayet arada üç-beş tane pişmanlık ve itirafçılık yasasından yararlanmak isteyenler varsa, onlar da taktik icabı FETÖ’nün talimatlarıyla, yargıyı yanıltmak üzere yapılan manevralardır. En son yakalanan Adana’daki hakim ve savcılardan sorumlu abla, Denizli’deki evde eşi ile birlikte yakalandı ve gözaltına alındı. Sorgulanmasında F.Gülen hakkında bildiklerini anlatması istendi. Daha öncekilerin de söylediği gibi, bütün örgüt elemanlarının mahkemelerde vermiş oldukları ifadeler sanki matbaadan çıkmış gibi, birbirinin aynısını tekrar etmekte, inkâr edip yalan söylemek ve reddetmek şeklindedir.
Kesinlikle FETÖ’nün önemli bir din adamı ve alim olduğunu, darbeyi yapmadığını, darbeden hiçbir sorumluluk almadığını, bu işi devletin kendisinin yaptığını veya yaptırdığını söyleyerek, büyük bir cesaret ve küstahlıkla, diğerleri gibi ifade vermiştir. Katıldığım duruşmalarda, hepsinin adeta kahramanlık gösterircesine, mahkeme heyetine karşı, alay edip dalga geçmektedirler.
FETÖ hakkında hâlâ daha kafaları karıştırarak algı oluşturup hüsnü zan besleyen, onlara karşı merhamet duymaya başlayan, hatta yavaş yavaş af istemeye doğru bir yöneliş olduğunu görüyoruz.