Bu hafta, hemen hemen her gün, Habertürk, Hürriyet gazetesi, Sözcü gazetesi, kafayı Hüseyin Gülerce’ye takmış vaziyetteler.
Fetö’nün deşifre olmadan önce, Cemaat olarak bilindiği ve makbul olduğu dönemlerde, o günkü cemaat adına sözcülük yapan Hüseyin Gülerce, her gün ekranlara çıkar, örgüte Feto adına verilecek mesajları, Samanyolu televizyonundan ve diğer televizyonlardan iletirdi. Adeta örgüt onun ağzına, Fetö’nün ağzı gibi bakar, vereceği mesajları harfiyen dikte ederlerdi.
Bu hafta sürekli üzerinde çok konuşulduğu için, size Hüseyin Gülerce’nin bu konuma gelişinin öncesini anlatayım.
Hüseyin Gülerce, 1996 yılında Zaman’ın genel müdürlüğüne tepeden inme olarak, Feto tarafından getirildi. 1996 yılına kadar Feto ile ilişkisi olmamış, yeniden Milli Mücadele grubundan bir kişi olarak, Fetö’ye sempatiyle bakan, Zaman gazetesine ara sıra yazı gönderen, mesleği öğretmenlik olan, bir başka grubun mensubu idi.
Gönderdiği yazılarla, Ahmet Taşgetiren ve Hüseyin Gülerce, Feto’nun dikkatini çekmiş ve Zaman gazetesine almaya karar vermişti.