İslam dini öncesinde, Nuşirevan ismindeki İran hükümdarının, adaleti ve yüksek faziletleri çok geniş kitlelerde duyulmuştur..
Peygamber Efendimiz (SAV)in, “Keşke Nuşirevan da benim ümmetimden olsaydı, ben bu adil hükümdar zamanında doğmuşum” dediği rivayet edilir.
Hz. Ömer’in Nuşirevan’ın adaletini dile getirdiği ve yaşadığı bir olay vardır: Amr Bin As Mısır valisi iken, şehrin en görünen yerine çok büyük bir cami yaptırmak ister. Fakat caminin köşelerinden biri, Musevi vatandaşın arazisine taşar. Yahudi’ye ne kadar para teklif ederse etsin, arazisini satmaya razı olmaz. Bunun üzerine Amr Bin As, arazinin ortalama değerinin 2 katı miktarı verir ve arazinin hakkı budur diyerek, Yahudi’nin rızasının hilafına araziye el koyar.
Yahudi seni Halifeye şikayet edeceğim diyerek oradan ayrılır, Mekke’ye gider. Halifeyi sora sora bulmaya çalışır. Bir ağacın dibinde başının altına kerpiç koymuş uyuyan bir adam görür, uyandırıp ona sorar Halife kimdir? Benim der Hz. Ömer, Yahudi önce inanamaz, etraftan geçen insanların selam sana ey Halife diye selam ettiklerini görünce ikna olur ve çok şaşırır.
Durumunu Halifeye anlatır: Ömer de orada bulduğu bir kemik parçası üzerine, Nuşirevan bizden daha mı adildi diye yazar ve adama verir, bunu valiye göster, o gereğini yapar der.