15 Temmuz hain darbe girişiminin sene-i devriyesinin, bütün yurtta meydana getirdiği heyecan ve gerginlik gündem de olduğu için, hain İsrail’in Siyonist katliamlarını ve Mescid-i Aksa’daki ezan ve namazın yasaklanmasını konuşamadık.
İslam dünyasının dağınıklığı, kendimize ait olan, birleştirici ana payda noktalarını bulamayışımızdan veya unutturulmuş olmamızdan kaynaklanmaktadır. (La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah,) en büyük ortak paydamız ve birinci parola ve şifremiz olduğu gibi,
Peygamber Efendimiz, bir Hadisi Şerifte; Mescid-i Aksa hakkında şöyle demiştir. (Kâbe, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa, üçü de harem bölgesidir.
Mescidi Aksa’yı, Müslümanlar ile birlikte, Yahudiler ve Hıristiyanlar da kutsal kabul etmektedir. Bölgeye Hz. Süleyman›ın inşa ettiği tapınağa nispetle, Tapınak Tepesi adı verilmektedir. Burayı tapınak bölgesi olarak gördükleri için, birçok Radikal Yahudi grubu, aynı bölgede yeniden Hz. Süleyman tapınağını inşa etmek üzere, kurumsal çabalar içerisine girmişlerdir.
Bu çabaların bir parçası olarak İsrail Devleti, Mescid-i Aksa’nın altında tapınağın kalıntılarını bulmayı ve sahiplenmeyi amaçlayan, arkeolojik kazılara girişmiştir.