1960’dan-1990 yılına kadar peş peşe, her 10 yılda bir geçirilen darbe dönemlerinde, darbelerin altyapısının oluştuğu yerler üniversite kampüslerinde, karşıt görüşlü talebe hareketleri ile oluşturulmuştur.
Bugün içinde bulunduğumuz dönemde ise; Ülkücü, solcu, Marksçı, Milli Görüşçü kesimlerin yerine, FETÖ’cü ve FETÖ karşıtı gruplar, öğretim üyeleri ve talebeler vardır. Çok dikkat edilmesi gereken bugün olabilecek darbenin zemini ve arenası da, yine üniversite kampüslerinde, üniversite hocaları ve üniversite gençliği üzerinde oynanacak oyunlar ile olacaktır.
Üniversiteler 25 sene evvel FETÖ tarafından ele geçirilmiş olduğu için FETÖ ve kadroları yapılan mücadele esnasında 25-0 öndedir. Başta rektörler, dekanlar, yapı denetim kurumları ve Genel Sekreterlik olmak üzere, özellikle yönetimin ve para kaynağı olan yerler FETÖ’nün eline geçirilmiştir.
17/25 ve 15 Temmuz 2016’dan itibaren fark edilen FETO’nun ülkeyi ele geçirme planı sadece devlet yetkililerinin değil, FETÖ’cü olmayan öğretim üyeleri tarafından da geç fark edilmiştir. FETÖ kadrolarına karşı sessiz kalınmış ve fark edilememiş olmanın, günahı ve vebalinin büyük bir kısmı da o günkü YÖK’ün, üniversite rektörlerinin FETÖ kadrolarına karşı sessiz kalanların boynundadır.
Bugün vatanperver aydınlarımızın FETÖ’ye karşı yapacakları mücadelede başarılı olmaları için çok çalışmaları gerekir..