Erken seçimle ilgili pek çok siyasi senaryolar üretilmekte, karamsar konuşmalar ve yazılar okumaktayız.
24 Haziran seçimine biz şu pencereden bakıyoruz: Daha önceki seçimlerde olduğu gibi 2002 öncesi yani, koalisyonlar döneminde yaşanan büyük sıkıntılar, istikrarsızlıklar, iki ve üç parçalı koalisyonlar, kısa ömürlü siyasi ortaklıklar, dış güçlerin bu ortakları ayrı ayrı kullanarak liderleri kendi hegemonyasına alarak birbirine düşüren ve Türkiye’yi istediği gibi yönetmeye çalışan zayıf bir Türkiye olarak onları kapılarında el pençe tutabilmek dönemiydi. 2002’den sonra peş peşe tek parti hükümeti koalisyonsuz bir yönetim ve aynı liderin eliyle yürüyebilmesi, ABD’yi ve AB’yi endişelendirdi.
En son 1960 ile 2002 arasında 17 Koalisyon hükümeti kuruldu. Bizim bu seçimde kapanmış olan koalisyon döneminin, bir daha geriye dönülmeden 2002’den 2018’e kadar devam eden, yarı başkanlık sistemini, tam başkanlık sistemine geçirerek, ülkemizin ve devletimizin en güçlü hali ile Haçlı dünyasına karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu göstererek taçlandırmaktır.
Biz hiçbir partinin adına sipariş üzerine ve talimatla vatanperverlik yapmıyoruz ve o partilerin penceresinden bakarak çalışmıyoruz. Bu ülkenin birlik ve beraberliğini ve FETÖ’cülerin ele geçirdiği bütün kamu kurumlarından, işgalci FETÖ’cülerden temizlenmesini ve geri alınmasını milli bir görev olarak algılıyoruz.
Tıpkı Kuva-yı Milliye teşkilatlanması gibi bize resmi bir görev verilmese de, biz durumdan vazife çıkararak, Cumhurbaşkanımızın etrafında onu yanlış kararlara yönlendirenler, halk ile irtibatını kesip, mücadeleyi yavaşlatanlara mani olmak ve Cumhurbaşkanımıza gönüllü Akil Adam Heyeti gibi Danışman olmaya çalışıp, bulunduğumuz kurumlarda fikirlerimizi ve mücadelemizi vatan, millet ve mukaddesat adına yapmaktır.