Sayın Başbakan’la bugün Brüksel’e gidiyoruz. Yerleşik
uygulama çerçevesinde hükümetler kurulduktan sonra Başbakanlar önce
KKTC’yi ardından Azerbaycan’ı daha sonra da diğer dış ziyaretlerini
gerçekleştirirler. Ancak bu gelenek bu kez mecburen bozuldu. Çünkü;
Türkiye-AB zirvesinin tarihi önceden belirlenmişti. Ayrıca Rusya
ile ortaya çıkan ani kriz Sayın Başbakan’ın NATO’yu da ziyaretini
elzem hale getirdi. Bu kez tesadüfen de olsa Türkiye Başbakanı,
hükümet kurulduktan sonra ilk önce AB’nin başkenti Brüksel’i
ziyaret edecek. Sayın Davutoğlu’nun Türkiye’nin aday olarak tam
üyelik müzakerelerini sürdürdüğü AB’yi ilk olarak ziyaret ediyor
olması benim için memnuniyet verici. Bu ziyaretin gündeminde
Türkiye-AB zirvesi var, pazartesi günü de NATO karargahı ziyaret
edilecek.
Bugünkü zirve, Türkiye-AB ilişkileri açısından çok önemli. Sayın
Başbakan, AB’li yetkililerden müzakerelerin hızlanmasını, 6
müzakere başlığının hemen açılmasını talep edecek. AB tarafı ise
herhalde Aralık’taki zirvede “Ekonomik ve Parasal Politikalar”
başlığının açılabileceğini söyleyecek.
Türkiye, mülteci krizi konusunda AB’nin üzerine düşeni yapmasını
isteyecek. 3 saat sürmesi beklenen zirvenin en ağırlıklı konusu
sığınmacı krizi olacak gibi. AB-Türkiye Ortak Eylem Planı’nda
sığınmacılar için kullanılmak üzere fon sağlanması öngörülüyor. 3
milyar avro olarak düşünülen bu kaynak tek seferde mi verilecek
yoksa zaman içende mi verilecek? Sonradan ilave yapılacak mı? Bu
sorulara cevaplar henüz net değil.