17-25 Aralık darbe girişimlerine kadar sınırlı sayıdaki birkaç
politikacı hariç AK Parti kadroları ve toplum, teröristbaşı
Fetullah Gülen ve örgütünün gerçek yüzünden habersizdi. Herkes o
yapıyı eğitim hizmetleri veren; dünyanın dört bir köşesinde okullar
açarak âdeta Türkiye adına misyonerlik yapan, fakir-fukara
çocuklarını okutan-dershaneye gönderen ve topladığı yardımlarla
dünyanın çeşitli yerlerindeki ihtiyaç sahiplerine yardım eden bir
hayır-hasenat ve eğitim organizasyonu olarak görüyordu. Vicdanlı
herkes de bu amaçları taşıyan bir yapıya imkânları ölçüsünde
maddi-manevi destek veriyor, önlerini açıyordu. Kimse bu yapının
dinî duyguları, hayır-hasenat, yardımlaşma ve eğitime destek
duygularını kullanarak, bu kutsal amaçların arkasına saklanarak
devlete sızmaya çalıştıklarını ve devleti ele geçirmeyi
amaçladıklarını fark edemedi. Çünkü o kadar iyi takiye yapıyorlardı
ki, bukalemun bunların yanında halt etmiş!..
Bunların topladıkları kurban paralarını; çoğu kesimden aldıkları
himmet paralarını ve okul ile dershane gelirlerinin ancak yüzde
15-20’sini görünürdeki amaçlar için kullandıklarını, kalan yüzde
80’ini FETÖ’ye aktardıklarını, kendilerinden başka kimse
bilmiyordu. Himmet vermeyenlere kurdukları tuzakları yeni
öğreniyoruz. Kendi adamlarını devlet kadrolarına yerleştirmek için
rakiplerine kurdukları kumpasları, soru çalma işlerini-sağlık
raporu düzmecelerini yeni öğrendi herkes. Çünkü o kadar iyi rol
yaptılar ki Allahü teala bizi affetsin, fark edemedik gerçek
niyetlerini.
Ancak 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra herkes bunların ne
yapmak istediğini fark etti. Maskelere düştü. İsrail’in Mavi
Marmara gemisine yaptığı saldırı konusundaki değerlendirmesinden
sonra muhakeme yeteneği olan herkes Fetullah Gülen’in nereye ait
olduğunu, kime hizmet ettiğini, kimin borusunu çaldığını fark etti.
Hele hele MİT tırları operasyonunun arkasında bunların olduğunu
gören herkes bu yapının birileri tarafından Türkiye’ye karşı
kullanıldığını ve bu yapının T.C. devletinin bekası açısından çok
ciddi bir tehdit olduğunu gördü.