Siyasi partilerin milletvekili adayları ile ilgili iki gündür
ilginç yorumlar okuyorum. Listeye giremeyen aday adaylarını anlamak
mümkün ama kırgınlıkları-tepkileri hatta şantaj ve tehditleri
anlamak mümkün değil. Ben Ankara İl Başkanlığında AK Parti’nin
Ankara adayları ile bir araya geldim. Adayların bir kısmını
yakından tanıyorum. Bir kısmı ile de yeni tanıştım. Aday profilini
incelediğimde birçok kriterin dikkate alındığını fark ettim.
Gerçekten de bu seçimi yapanların işi baya zormuş. Liyakatten
vefaya; STK ve inanç gruplarının temsilcilerinden çeşitli sosyal
grupların temsilinin sağlanmasına kadar birçok kriter dikkate
alınmış. Bu sıralamalar yapılırken belli ki çok zorlanmışlar.
Hiçbir dünyevi beklentisi olmadan bu yola çıkanlar sıralama ile
ilgili alınganlık göstermesinler. İnandığınız davaya hizmet etmek
ve Yeni Türkiye’yi inşa etmeye katkı vermek için illa da vekil
olmanız gerekmiyor. 7 Haziran akşamına kadar varınızla, yoğunuzla
tüm enerjinizi ortaya koyarak çalışırsınız. İnandığınız davayı
olabilecek en yüksek oyla 8 Haziran günü iktidara taşırsınız, sonra
da kenara çekilip çubuğunuzu yakar keyfini çıkarırsınız. Ama
siyasetten dünyevi beklentileriniz varsa onu bilmem.