Maalesef, Kurban Bayramını idrak ettiğimiz bu güzel günlerde
İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor. Bunu dün
Mina’da çıkan izdihamda yaşamını yitiren hacı kardeşlerimiz de
eklenince buruk bir bayram kutluyoruz.
Hainlerin alçakça saldırıları sonucu şehit düşen genç fidanların
acısını yüreklerimizde hissediyoruz. Kandırılıp dağlara çıkarılan
bir kısım insanlarımız kendi halkına ihanet ediyor, kendi milletini
arkasından vuruyor. İslam coğrafyasını karıştıran ellerle bizim
ülkemize aynı anda PKK, DEAŞ, DHKP-C ve paralel yapıyı saldırtan
eller aynı eller. Bu kahpelikleri aynı üst akıl planlayıp yapıyor,
yaptırıyor.
Biz bu coğrafyada hür ve bağımsız yaşamak için sadece Çanakkale’de
250 bin şehit verdik. Bu coğrafyada başı dik özgür yaşamanın bir
bedeli olduğunu bilen bir milletiz. Hem bu alçak terör örgütleri
hem de onları küresel ve bölgesel çıkarları için kullanan küresel
ve bölgesel güçler bilsinler ki; biz tüm bu belaların üstesinden
gelecek güçte bir milletiz. Güçleri kardeşliğimizi, birlik ve
beraberliğimizi bozmaya yetmeyecek. Ülkenin Başbakan’ı bakın
bayramın birinci gününü Diyarbakırlı kardeşlerimizle birlikte
geçirdi. Allah’ın izniyle bazı bölgesel ve küresel aktörlerin gücü
etle tırnak gibi olmuş bu birlikteliği bozmaya yetmeyecek. Biz;
onlar karıştırdıkça, tezgâh kurdukça birbirimize daha fazla
sarılacağız, daha çok kol kola gireceğiz. Bu güzel günde öncelikle
bu ülkenin en şerefli, en saygıdeğer insanları olan şehit
ailelerinin ve yakınlarının Kurban Bayramlarını kutluyorum.