Cumhurbaşkanlığı sistemini içeren ve TBMM’de kabul edilen
Anayasa değişiklik teklifi nisan ayında yapılacak referandumla
milletin oyuna sunulacak. ‘Hayır’ cephesinin kara
propagandasına-çarpıtma çabalarına rağmen millet yeni sistemin
neler kazandıracağının farkında.
Her şeyden önce yeni sistem Türkiye’yi bir üst lige taşıyacak.
Siyasi istikrar kalıcı hâle gelecek ve kurumsal olarak garanti
altına alınmış olacak. Hükûmet kurma zorluğu tarihe karışacak.
Hızlı ve etkili bir Yürütme, ekonomik büyüme ve kalkınma sürecini
hızlandıracak. Türkiye’nin makroekonomik rakamları bunu teyit
ediyor, zira en hızlı büyüme dönemleri, siyasi istikrar ve güvenin
hâkim olduğu yıllar.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte Yasama da Yürütme de
güçlenecek. Ayrıca ikisini belirleyen millî irade de güç kazanmış
olacak. Vesayet sistemi tamamen tasfiye edilecek. Yasama, asli
işlevi olan kanun yapmaya ve halk adına yürütmeyi denetlemeye
yoğunlaşacak. Yürütme ile bağı kesilen Yasama asli işlevlerini daha
kaliteli şekilde yapacak. En az yüzde 50 oy almak zorunda olunacağı
için merkez siyaset güç kazanacak, marjinal siyaset güç kaybedecek.
Böylece toplumsal birlik pekişecek, değişik kesimler aynı şemsiye
altında buluşacak.
Yine, güçlü yürütme, terörle mücadelede daha etkili olacak ve
huzurun tesis edilmesinde kararlılık güçlenecek. Güçlü yönetim
sistemi, ülkemizi bölgesinde ve küresel siyasette daha etkili bir
konuma yükseltecek. Orta Doğu başta olmak üzere, artan güç
mücadelesinde avantajlı bir konum elde edilmiş olacak.
Yeni sistemin en önemli kazanımlarından biri Yargıda olacak.
Yargının bağımsızlığı ifadesine “tarafsızlığı” da eklenerek yargıya
olan güven artırılacak. Yargının içinde FETÖ benzeri yapılanmaların
da önüne geçilecek.