El-Bab’da Rus uçaklarının yanlışlıkla askerlerimizin kaldığı bir
binayı bombalaması sonucu 3 yiğit vatan evladımız şehit oldu, 11
askerimiz de yaralandı. Olaydan hemen sonra Rusya Devlet Başkanı
Putin ve Rus Genelkurmay Başkanı muhataplarını arayarak bu kaza
için üzüntülerini ifade edip özür dilediler. Onların bu tavrından
sonra diplomatik olarak yapılacak çok fazla bir şey yok.
***
Yapılacak iki şey vardı. Onlar da yapılıyor. Bunlardan birisi böyle
bir kazanın bir daha yaşanmaması için tedbir alınması. İkincisi ise
‘Bu olay gerçekten kaza mıdır? İşin içinde bir tuzak var mıdır?
Yoksa kaza süsü verilmiş bir intikam saldırısı mıdır?’ konusunun
detaylı bir biçimde araştırılması ve incelenmesidir. Kremlin
sözcüsünün “Uçaklarımız, Türk partnerlerimizin verdiği
koordinatlara göre hareket etti, orada Türk askerinin bulunmaması
gerekiyordu” açıklaması meselenin kazanın ötesinde boyutları
olduğunu gösteriyor. Genelkurmay Başkanlığının “Uçakla vurulan
unsurlarımız takriben 10 günden beri aynı noktada bulunmaktadır”
tarzındaki açıklaması tuzak şüphesini daha da güçlendiriyor.
***
TSK bir hattın koordinatlarını veriyor ve askerlerin bu hattın ne
tarafında olduğunu bildiriyor. Bir noktanın koordinatını vermiyor.
Yani işin içinde bir yanlış koordinat verme durumu yok. Peki, Rus
pilotlar Türk askerlerini bilerek mi vurdu? Yetkililer buna gönül
rahatlığı ile ‘hayır’ diyor.
PEKİ, NEDİR İŞİN ASLI?
Rusya-Türkiye ilişkilerinin tekrar düzelmesi, Suriye’de sıkı bir iş
birliğine gitmesi ve bu sorunun barışçıl yollarla çözümü konusunda
inisiyatif almış olmaları, Astana sürecindeki başarılı iş birliği
en çok üç cenahı rahatsız etmiştir. ABD, İran ve Esad rejimi bu
yakınlaşma ve iş birliğinden rahatsız olmuştur.