Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Irak’tan ayrılmayı öngören
bağımsızlık referandumu kararı almıştı. 25 Eylül’de yapılması
düşünülen oylamanın hazırlıklarına başlanmış. IKBY, Türkmen şehri
Kerkük’ü de topraklarına katmak istiyor. Bağdat yönetimi büyük
petrol rezervlerine sahip Kerkük’ü asla kaybetmek istemiyor. Böyle
bir girişimde Arap – Kürt çatışması kaçınılmaz. Kerkük İl Meclisi;
Kerkük’ün Kürt kökenli, provokatif tutumları ile bilinen valisinin
de çabası ile Türkmen ve Arap vekillerin boykotuna rağmen 25
Eylül’deki referanduma katılma kararı almış. Bu provokatif karar
bölgede gerilimi had safhaya çıkaracaktır. Kerkük Valisi; PKK’nın
Kerkük’e girmesine ve burada kontrol noktaları oluşturmasına izin
veren ve bayrak provokasyonu ile bölgedeki tansiyonu artıran kişi.
Dünya petrol rezervinin yüzde 7’sine sahip Kerkük’ü almadan Kuzey
Irak’ta bağımsız bir devletin anlam ifade etmeyeceğini biliyor
herkes.
İsrail Başbakanı Netanyahu “Irak’taki Kürtler bağımsız devlete
sahip olmalı. İsrail, Kürtlerin bağımsızlık umutlarını
desteklemeli” ifadelerini kullanıyor. Yine İsrailli önemli bir
strateji uzmanı “İsrail için hem ekonomik hem de güvenlik açısından
Kürt devletini desteklemek İsrail’in çıkarınadır. Peşmergelere
eğitim vermesi İsrail ordusunun yararınadır. Irak’ın kuzeyinde
askerî bir üs kurulabilir ve bu sayede Kürt devletini
koruyabilirler. Bağımsız Kürt devleti, zamanında Irak Devleti’nin,
mal varlıklarına el koyarak gönderdiği Yahudilerin dönmesini
sağlayabilir. Bu durumda İsrail’in bölgede konumu güçlenir” diye
ifade ediyor.