Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemini kabul etmemizin üzerinden 22
gün geçti. AB’nin FETÖ ve PKK terör örgütlerinin tehdit ve
engellemelerine rağmen milletimiz referanduma yoğun bir ilgi
gösterdi. Yüksek bir katılım oranının sonucunda da yeni sisteme
‘evet’ dedi. 17 Nisan sabahından bu yana ‘hayır’ cephesinin ileri
sürdüğü olumsuzlukların hiçbirini yaşamadık çok şükür. Tam tersine
yeni sistemin milletimizce kabul gördüğü günden bu yana ekonomi
piyasalarımız âdeta bir bahar dönemi geçiriyor. Borsa âdeta uçuşa
geçti. Döviz yerlerde sürünüyor. Piyasa hızla toparlanıyor. Tüm
ekonomik göstergelerde hızlı bir iyileşme başladı. Üretim artıyor,
ihracat gelirleri yükseliyor. Turizm sektörü toparlanmaya başladı.
Büyüme oranlarına ilişkin beklentiler pozitif yönde revize
ediliyor. Doğrudan yabancı sermaye girişi tekrar yukarı doğru
kıpırdanmaya başladı. Konut sektörü hareketlendi. Özel sektör en az
2.5 yıllık plan-program yapacak psikolojiye kavuştu. Yani yeni
sistemin beraberinde getirdiği siyasi istikrar, hemen ekonomik
istikrar ve güven olarak ekonomiye yansıdı. İç ve dış ekonomik
çevreler yeni sistemin zorunlu sonucu olan siyasi istikrarı satın
aldı.
“Yeni sistem, güçlü hükûmet, güçlü yönetim, hızlı ve etkin yönetim
sonucunu doğuracak” dedik. Her ne kadar Başbakanlık 2019
seçimlerinden sonra kalkacak olsa da Sayın Cumhurbaşkanının iktidar
partisine üye olması ve 21 Mayıs’ta fiilen partisinin Genel
Başkanlığına da gelecek olması şeklen olmasa da fiilen tek
başlılığı başlatmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı AK Parti
teşkilatlarının da desteğini alarak icranın içinde bundan böyle
daha çok yer alacaktır. Mevcut hükûmetin gücüne Sayın
Cumhurbaşkanının gücü ve tecrübesi, vizyonu ve küresel çaptaki
siyasi liderliği eklenmiştir.