Hain darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz gecesine dair iki
ayrı duyguyu bir arada yaşıyoruz. MİT tırları operasyonu ve 17-25
Aralık darbe girişimi ile görünür hâle gelen, en sonunda da 15
Temmuz gecesi silahlı saldırıya dönüşen uluslararası koalisyonun
ülkemize karşı gerçekleştirdiği işgal girişimi sonucunda duyduğumuz
derin üzüntü ve öfke... Buna karşılık ülkemizi yöneten siyasi
liderliğin ve basiret sahibi halkın bu hain işgal girişimine karşı
yazdığı unutulmayacak kahramanlık destanı ile duyduğumuz gurur ve
övünç... O gecenin hemen ertesinde hemen hepimizde hâkim olan iki
ayrı duygu bu.
15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili birçok şey yazılıp
çizildi. Ben kendi açımdan o gece ile ilgili önemli gördüğüm bazı
hususların altını tekrar çizmek istiyorum. Zira o gece hain darbe
girişiminin en önemli merkezi Ankara'da olup bitenlere bizzat
içinde yaşayarak şahit oldum.
Öncelikle kendimize şu soruları soralım;
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisine gelen istihbarat üzerine
harekete geçip, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar ile karargâhta
görüşmesi hainleri panikletmiş ve darbe girişimini öne çekmelerine
sebep olmuştu.
Darbenin başlangıç saati erkene alınmasaydı, yani ülkemize yapılan
bu hain girişim gece 03.00'da başlasaydı ne olurdu? Bunu hep
birlikte düşünmeliyiz. Acaba o zaman darbecileri bu kadar erken
engelleyebilir miydik? Belki yine engelleyebilirdik ama çok kayıp
verirdik. Türkiye iç savaşın eşiğine sürüklenir, hazırda bekleyen
akbabalar da işgal için harekete geçerlerdi. Darbecilerin başlangıç
saatlerini erkene almalarını, millet uyanık iken harekete
geçmelerini sağlayan herkese şükran borçluyuz. Çünkü darbe gece
herkesin derin uykusunda olduğu bir saatte, planlandığı gibi
gerçekleşseydi, darbecilerin başarılı olma ihtimali çok daha yüksek
olacaktı.
İkinci sorum ise o gecenin gerçek kahramanlarının başarısını; kendi
çıkarı, siyasi geleceği ve ikbali için kullanan, istismar eden
sahte kahramanlarla ilgili. O gece telefonlarımıza çıkmayan; darbe
girişimine karşı ağızlarından bir cümle alamadığımız, yayınlara
bağlayamadığımız birçok makam ve mevki sahibi şahsiyet bugün
kahramanlık nutukları atıyor. Lütfen bu konu ayrıca araştırılsın ve
detaylı bir inceleme yapılsın.
Sayın Cumhurbaşkanı bulunduğu yerden tüm tehditlere rağmen dört
ayrı haber kanalına peş peşe bağlanıp açıklama yaptığı 00.24
saatine kadar kim neredeydi ve ne yaptı? İşte benim için asıl
anlamlı ve gerçek olan o saate kadar yapılanlar, verilen tepkiler,
sergilenen duruşlar ve takınılan tavırlardır.