Halkbank’ın uluslararası bankacılıktan sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanması benim
açımdan sürpriz değil. Çünkü komşumuz İran ile ticaretimizin
artmasına Trump yönetiminin de Obama yönetiminden farklı
yaklaşmasını beklemiyorum.
Dün Ankara’yı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanının Sayın Çavuşoğlu
ile birlikte yaptığı basın toplantısında konuya ilişkin Dışişleri
Bakanımız lafı eğip bükmeden açık konuştu. Sayın Çavuşoğlu, “Hem
Zarrab’ın tutuklanmasını hem de Atilla’nın tutuklanmasını hukuki
değil siyasi bir süreç olarak değerlendiriyoruz. Bu dosyayı açan
Savcı Bharara ile konuyu inceleyen hâkimin FETÖ ilişkili
olduklarını biliyoruz. Bharara, Türkiye ile ilgili tüm olumsuz
paylaşımları sosyal medyada beğeniyor. Bu konudaki endişelerimizi
Amerikalı dostlarımıza bildirdik. Süreci yakından takip ediyoruz”
dedi.
***
Halkbank Genel Müdür Yardımcısının tutuklanması işi Sayın Bakanın
da işaret ettiği gibi hukuki bir olay değil. Türkiye, İran ile olan
ticaretini BM kararlarını dikkate alarak geliştirdi. Halk Bankası
İran’ın petrol ve gaz ticaretinde aracılık yaptı. Uluslararası
arenada BM yaptırımlarını çiğnemeden İran ile iş yapan tek yabancı
banka oldu. İran ile ilgili olarak ABD; BM’nin dışında tek taraflı
bir ambargo kararı aldı. Ancak Türkiye bu karara aldırmadı. Dönemin
Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan; “ABD, İran ile her türlü
finans hareketlerine yasak getiren bir ambargo kararı aldı. Bizi
sadece BM’nin kararları bağlar. ABD’ninki değil” açıklamasını
yaptı.
***
Halkbank, İran’dan Hindistan ve Türkiye’ye satılan petrol ve
doğalgaz işlemlerine aracılık edince ABD’nin kara listesine girdi.
2010-2013 yılları arasında Türkiye, ABD’ye rağmen 100 milyar dolar
düzeyinde bir parasal akışa ev sahipliği yaptı. İran ve Hindistan
ile çok iyi ilişkiler kuran ve ülkemize 16 milyar dolar girdi
sağlayan Halkbank, bu nedenle ABD’nin hedefi hâline geldi. Hatta 38
senatör ABD senatosuna Türkiye’yi ve Halkbank’ı şikâyet eden bir
mektup yazdı.
O mektuptan sonra ABD derin devletinin taşeronu FETÖ, 17-25 Aralık
darbe girişimlerini başlattı. Devleti yönetenler; önemli projeleri
sürdüren iş dünyası ve Halkbank alaşağı edilmek istendi.
İran ve Hindistan ile iyi ilişkiler kurarak Türkiye ekonomisine
büyük katkı sağlayan; ABD’nin uyarılarına aldırış etmeyen ve
küresel bir marka hâline gelmeye başlayan Halk Bankası hedefe
kondu. 17-25 Aralık’ın taşeronu FETÖ, planlayıcısı ve proje sahibi
ABD derin devletiydi. Bu olayda asıl hedef güçlenen bağımsız
Türkiye’dir.
***