Çok şükür bir kâbusu; bir felaketi kısa sürede atlattık. Yüzlerce şehidimiz ve yaralımız var. Hepimizin başı sağ olsun. Siyasi liderliğin yönetiminde müthiş, olağanüstü bir başarı hikâyesine hep birlikte imza attık. Türk halkı kendi siyasi iradesini gasbetmek isteyen çetelere karşı tank-tüfek-uçak-helikopter dinlemeden sokağa döküldü. Tankın önüne geçti, üzerine pike yapan savaş uçağından korkmadı. Hedef ayrımı yapmadan kendisine ateş eden helikopterlerin taarruzlarından sinmedi. Yerde hareket eden tüm askerî unsurları önce durdurdu, sonra ele geçirdi, sonra da içindekileri polise teslim etti. Askerî araçların, tank ve zırhlı personel taşıyıcılarının hedeflerine ulaşmasına izin vermedi. Genelkurmay’ı, Jandarma Genel Komutanlığı’nı, Kara Havacılık Okulu’nu, MİT’i, Emniyet’i, TRT ve Türksat’ı işgal eden ahlaksızlara kışlalardan destek gelmesine izin vermedi. Bu noktalara yerleşenlerin de etrafını sararak rahat hareket etmelerini engelledi. Böylece inisiyatif halkın eline geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısından hemen sonra insanlar bayraklarını kapıp oluk oluk Ankara sokaklarına aktılar, meydanları doldurdular. Havada milletin parası ile alınmış savaş uçağı ve helikopterlerle Meclis’e, Emniyete, Külliye’ye Genelkurmay’a şerefsizce-alçakça saldıran paralel çetenin pilotları halkın cesaretini bir türlü kıramadılar, halkı korkutup içeriye kapatamadılar. Halkın bu cesareti onları çıldırttı. Öyle çıldırdılar ki halkın üzerine savaş uçakları ile sık sık pike yaptılar, helikopterlerle ateş açtılar. Ancak millet aldırmayıp karşı darbe yaptı. Kalkışmacıları âdeta madara etti. Onları çaresiz bıraktı.
***
Bu darbe girişiminin kısa sürede akamete uğramasının birinci sebebi cumhurun başının çağrısına harfiyen uyup meydanlara koşan halkın darbe girişimine cesurca ve her şeyi göze alarak karşı durmasıdır. Millet Menderes’te, Özal’da yaptığı hatayı bu kez yapmadı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın etrafından tek yürek, tek bilek oldu. Kalkışmaya karşı sonuç halkın bir başarısıdır ve oldukça kıymetlidir. İnsanlarımız demokrasiye, millî iradeye ölümüne sahip çıktılar. Bundan daha değerli ne olabilir? Bu başarı hikâyesinin kahramanı yani orkestra şefi Sayın Erdoğan ve ona, demokrasiye ölümüne sahip çıkan halktır. Millî irade ayağa kalktı. Küresel taşeron çetenin darbe girişimini halk önledi.
***
Evvelsi geceyi Medya Grubumuzun Ankara çalışanları ile Ankara büromuzda geçirdik. Binamızın terasından tüm olup bitenleri izledik. Kahrolduk. Savaş uçakları âdeta çatımızı yalayarak uçtular. Bu sese dayanamayan camlarımız kırıldı. Ama asla korkmadık. TRT’ye gittikleri gibi bize gelebileceklerini de düşündük. Her şeye hazırdık, her şeyi göze almıştık. Demokrasinin, millî iradenin yanında durmaya ve bu çetelerle son ana kadar mücadele etmeye karar verdik. Uçakların Ankara semalarında uçmaya başladığı saatten sabah gün ağarıncaya kadar kesintisiz yayın yaptık. Halkı sokağa davet ettik, sürekli bilgilendirdik. Darbe girişiminin TSK’nın emir-komuta zinciri içinde yapılmadığını daha ilk dakikalarda ortaya çıkardık. Telefonla bağlandığımız 3. Kolordu, 8. Kolordu ve Özel Kuvvetler Komutanları darbeye karşı çağrı yaptılar. Yönetim Kurulu Başkanımız Mücahid Ören beyin daha kalkışmanın ilk saatlerinde “Demokrasimizin ve Cumhurbaşkanımızın yanında dimdik duralım. Gün, bugün. Bu imtihandan yüzümüzün akı ile çıkalım" şeklindeki talimatı hepimize ayrıca cesaret ve heyecan verdi. Biz de kurum olarak elimizdeki medya imkânlarını sonuna kadar kullanarak bu çetenin darbe girişimine tüm gücümüzle karşı çıktık çok şükür. Bu olayda basınımız milletin yanında yer alarak iyi bir sınav verdi.
***
Bu kalkışma her şerden bir hayır çıkabilir, TSK içine sızan bu paralel çetenin gerçek yüzünü ve gücünü görmek ve hepsinden bir çırpıda kurtulmak için iyi bir fırsat oldu. Milletin malı olan savaş uçağı ile yine milletin meclisine bomba yağdıran bir kafa asla yerli değildir. Bu zihniyet olsa olsa uşaktır. Helikopterle sivil halkın üzerine ateş açabilen vatan hainlerinin gerçek kimliklerini gördük. Kendi helikopteri ile Yunanistan’a iltica etmeyi içine sindirebilen çapulcuları izledik. Yani hem milletimiz hem de müttefiklerimiz bu Paralel Çetenin ne olduğunu gördü.
***