Cumhurbaşkanlığı sistemi veya partili cumhurbaşkanlığı ya da
başkanlık sistemine kimler karşı çıkıyor? İçeride HDP; uzantısı
PKK, CHP, sol ideolojik görüşün hakim olduğu odalar, dernekler ve
sendikalar ile küresel sermayenin ülkemizdeki distribütörleri, FETÖ
ve Paralel Yapıya mensup kişi ve kurumlar, FETÖ’nün tesirindeki
bazı siyasi partiler. Başkanlık sistemine dışarıda kim karşı
çıkıyor? Derin ABD, İngilizler, İsrail ve İsrail’in yönettiği
lobilerle kısmen de derin Almanya, Türkiye’nin sistem
değiştirmesine karşı çıkıyor ve bu değişimi engellemenin yollarını
arıyor.
***
CHP 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğinden önce vesayet
kurumlarını kullanarak iktidara etki edebiliyordu. İktidarda olmasa
bile günün sonunda CHP’nin dediği oluyor, Türkiye CHP’nin istediği
gibi yönetiliyordu. Ordu ve yargı, cumhurbaşkanının üzerindeki
etkilerini de kullanarak CHP’nin düşüncesini iktidarda tutuyordu.
Vesayet kurumları ortadan kalktıkça veya bu kurumların yetki ve
sorumluluk sınırları hukuk devleti normlarına çekildikçe CHP’nin
sistem üzerindeki kontrolü ve etkisi azalıyor. Çünkü başkanlık
sisteminde; vesayet oluşması âdeta imkânsız.
***
Ayrıca devlet başkanı seçiminde Türkiye iki partinin öne çıkacağı
bir sisteme geçiyor. CHP aklı iki partili bir sistemde CHP’nin
başkan çıkarmasının imkânsız olduğuna inanıyor. Bu nedenle
başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkılıyor. Başkanlık sistemine
geçildiğinde, seçmeninin en az yüzde 65’i sağ görüşlü olan bu
ülkede CHP’nin iktidara gelmesi artık imkânsız hâle geliyor.
Öte yandan bürokratik Cumhuriyet’te vesayet kurumları aracılığı ile
devlet ve hükûmet yönetimine etki eden CHP, sistem değişikliğinde
bu imkânını da kaybediyor. CHP bu somut nedenlerle ölesiye
başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Gerçek sebepler bunlar. Ama CHP
başka maske gerekçeler sıralıyor. Sistemin değil rejimin
değiştiğini söylüyor. Ancak bu iddiaları doğru değil. Bu ülkenin
rejimi demokratik Cumhuriyet. Sadece sistem değişiyor.