Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pakistan-Özbekistan ziyaretleri
kapsamında Pakistan’ın başkenti İslamabad’a geldik. Havaalanından
kaldığımız otele kadar her yer Türk bayraklarıyla, Erdoğan
posterleri ile ve Türk-Pakistan dostluğunu vurgulayan pankartlarla
donatılmıştı. Alınan çok sıkı güvenlik önlemlerine rağmen halk
Sayın Erdoğan’ı uzaktan da olsa ilgi ve coşkuyla selamladı.
“Dost ve kardeş ülke” deyiminin tam hakkını veren ülke bizim için
Pakistan’dır. Türkiye’ye karşı müthiş bir muhabbet besliyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ciddi saygı duyuyorlar. Burada bir dost,
bir kardeş millet sıcaklığını samimi olarak hissediyorsunuz.
Türkiye ne zaman dara düşse hem Pakistanlılar hem de Afganlar
imdadımıza ilk koşanlar olmuştur. 15 Temmuz darbe girişimine ilk
tepkiyi gösteren ve heyetler göndererek desteklerini belirten
ülkelerin başında Pakistan geliyor.
Sayın Cumhurbaşkanının Pakistan ziyaretinde öne çıkan birkaç önemli
başlık var. İlk başlık FETÖ ile ortak mücadele, ikinci başlık
Pakistan ve Hindistan arasındaki Keşmir sorununa Sayın Erdoğan’ın
da özel çabası ile barışçıl bir çözüm arayışı, üçüncü başlık ise
iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve
serbest ticaret anlaşmasının imzalanması, Afganistan-Pakistan
ilişkilerinin geliştirilmesi ve terörizmle ortak mücadele.
Pakistan, maalesef FETÖ’nün en güçlü olduğu, en çok yayıldığı,
yerleştiği ülkelerden biri. Düşünün ki “PakTürk” adı altında 28
okulu, binlerce öğretmeni ve öğrencisi, birçok şirketi,
dergileri-gazeteleri hatta bir de televizyonları var. Korkarım ki
burada da birçok yere nüfuz etmişler. Pakistan Millî Eğitim
Bakanlığı bu okulları, bu yapının elinden alıp Türkiye Maarif Vakfı
ile birlikte yaşatmaya çalışıyor. FETÖ’cüler
öğrencileri-velileri-aileleri sokağa dökerek, mağdur algısı
oluşturarak bu girişimi engellemeye çalışıyor. Bu okullarda çalışan
FETÖ’cülerin 20 Kasım’a kadar Pakistan’ı terk etmeleri kararı
alındı.