Nuri Elibol Türkiye Gazetesi

Paralel ile mücadelede başarılı mıyız?

Paralel devlet yapılanmasının varlığının en net hissedildiği tarih 17-25 Aralık 2013 darbe girişimleridir. Yani yaklaşık 2.5 yıl önce bu yapının varlığından tüm kamuoyu haberdar oldu....

13 Mayıs 2016 | 1.204 okunma

Paralel devlet yapılanmasının varlığının en net hissedildiği tarih 17-25 Aralık 2013 darbe girişimleridir. Yani yaklaşık 2.5 yıl önce bu yapının varlığından tüm kamuoyu haberdar oldu. Önce FETÖ’nün varlığına kimse inanamadı. Hepimizi o kadar iyi kandırmışlardı ki; hiçbirimiz bu ihanetleri onlara konduramadık. Ancak kısa süre içinde uluslararası bağlantıları dahil bütün pislikleri ortaya çıkınca herkes tereddütsüz ihanetlerine inandı. Görüldü ki bu yapı STK’lardan; basına, emniyetten adalet sistemimize, TSK’dan Dışişleri’ne, iş dünyasından finans sistemine kadar her yere sızmış. Hatta emniyet teşkilatı, emniyet istihbarat, adalet teşkilatı gibi bazı stratejik kurumları, YÖK’ü, ÖSYM’yi neredeyse ele geçirmiş. Kısacası FETÖ, paralel bir devlet yapılanmasını tamamlamak üzereymiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehdidin büyüklüğünü ve aciliyetini fark etmesiyle birlikte devlet aygıtı bu yapıyı haklı olarak kendi bekası için tehdit olarak tespit etti. Bu yapıyla mücadele MGK kararı haline getirilerek; devlet kurumlarından sökülüp atılması, işledikleri suçların yargı yolu ile deşifre edilip gereğinin yapılması, uluslararası bağlantılarının ortaya çıkarılıp bitirilmesi devlet politikası haline getirilmiştir. Paralel yapı ile mücadele devletin önceliklerinden biridir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için tehdit algılamasında Paralel Yapı ilk üç sıranın içindedir. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nın ısrarlı takibine ve ilgisine rağmen hâlâ bu yapı devlet kurumlarından tam olarak sökülüp atılamamış, henüz etkisiz hale getirilememiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarlı takiplerine ve hassasiyetlerine rağmen belediyelerden bakanlıklara, Emniyet’ten TSK’ya kadar hâlâ birçok kurumda varlığını sürdürmektedir. Kimse kusura bakmasın ama bu yapı ile mücadele biraz savsaklanmaktadır. Bu yapının üyelerinin en belirgin özelliği çok iyi takiyye yapmaları ve kendilerini iyi gizlemeleridir. Bakanlar; genel müdürler; müsteşarlar, bağımsız kurulların başkanları ve belediye başkanları bu örgütün ülkemizin bekası açısından ne kadar tehlikeli olduğunun farkına varıp kendi kurumları içerisindeki faaliyetlerini tekrar mercek altına almalıdır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şimdi veda zamanı. 02 Ekim 2017 | 792 Okunma Doğan’ın FETÖ’ye esareti 13 Eylül 2017 | 354 Okunma Darbecilerle gerçekten hesaplaşıyor muyuz? 08 Eylül 2017 | 4.044 Okunma Elini görüyoruz İsrail! 06 Eylül 2017 | 274 Okunma Bayram bir fırsattır, iyi değerlendirelim 01 Eylül 2017 | 125 Okunma