Cumhurbaşkanlığı sistemi ve anayasa değişikliği paketi bugün
Cumhurbaşkanlığına sunuluyor. TBMM üzerine düşeni yaptı. 18
maddelik devrim niteliğindeki reform, Türk demokrasi tarihinin
1923’ten sonraki en önemli reformu olma özelliğine sahip. 18 madde
önce Meclis Anayasa Komisyonunda sonra da Meclis Genel Kurulu’nda
günlerce tartışıldı. Her madde noktasından virgülüne, muhtemel
mahzurlarından, sağlayacağı avantajlara kadar didik didik edildi.
Şimdi milletin onayına sunulacak. Referandum tarihi muhtemelen 9
veya 16 Nisan gibi görünüyor. Bu köklü reformu destekleyen siyasi
partiler ile karşı çıkan taraflar iki aylık bir maraton için start
verdiler bile. Reformun arkasında duran taraflar; millete reformun
ne gibi yenilik-kolaylık ve faydalar getireceğini anlatırken,
reforma karşı çıkanlar ise taşıdığı mahzurları halka anlatacaklar.
Milletimiz herkesi dinledikten sonra bir karar verecek. O karara da
herkes saygı duyacak. Bu iki aylık süreçte milletin kararını
etkilemek için terör örgütlerinden, Erdoğan düşmanlarına, Türkiye
üzerinde her zaman etkili olmak isteyen bölgesel ve küresel
aktörlere kadar bazı çevrelerin güvenlik-ekonomik ve siyasi algı
operasyonları olacaktır. Millet olarak bu iki aylık süreçte her
türlü oyuna ve algı operasyonuna karşı uyanık olmalıyız. Hem
iktidar partisi hem de ana muhalefet, kampanya süresince pozitif
bir dil kullanmalı. Herkes ayrıştırmaktan, tahrikten uzak durmalı.
“Evet” de desek “Hayır” da desek birbirimizin görüşüne saygı
duymalıyız. Görüşlerinden ötürü kimseye mahalle baskısı
uygulanmamalı. Herkes medeni ölçüler içinde özgürce fikrini beyan
edebilmeli ve yapıcı eleştiri yapabilmelidir. Bu iki aylık süreç
demokrasimiz için ciddi bir sınavdır. Bu sınavı başarı ile
atlatmalıyız...
Ben şahsen “Evet” sonucunun çıkacağından kuşkusu olmayanlardanım.
Milletimizi iyi tanıdığımı düşünüyorum. Bu millet Cumhurbaşkanı’nı
da-Hükûmeti de kendisi seçmek ister. Millet egemenlik hakkının bazı
devlet kurumlarınca ve bürokrasi tarafından kullanılmasından
rahatsızdır. Kendi egemenlik hakkının, kendi seçtiği, kendi özgür
iradesi ile belirlediği kişilerce kullanılmasını isteyecektir.
Kendi seçtiği ve bir sonraki seçimde hesap sorabildiği iradenin
üzerinde kurumsal ve bireysel bir irade görmek istememektedir. İlk
kamuoyu araştırma sonuçları “Evet” oranının yüzde 58’ler düzeyinde
olduğunu göstermektedir. Bu reformu önerenlerin arzusu bu
değişikliğe yüzde 70 düzeyinde bir oranda halk desteği sağlamaktır.
Benim bireysel tahminim yüzde 60-65 düzeyinde bir desteğin olacağı
yönündedir.