Okula gitme imkânlarına sahip olmayan fakir Anadolu çocuklarının elinden tutup ilkokul-ortaokul-lise ve derken üniversite eğitimlerini sağlıyorlar. Dışarıdan bakınca o kadar iyi yetişiyorlar ki; Kuleli’yi de, Hava Harp Okulunu da, Mülkiye ve Tıbbiye’yi de onların okuttuğu çocuklar kazanıyor. Kimin aklına gelir Kuleli için, Hava Harp Okulu için ve hatta üniversite için soru çalmak. Meğer zengin çocuklarından topladıkları dershane ve okul paralarının sadece cüzi bir kısmı ile bu çocukları okutuyorlarmış. İlkokuldan başlayarak memuriyete veya devlet özel sektördeki kritik bir göreve yerleştirene kadar bu çocukların beyinlerini formatlayıp kendilerine bağımlı bir robot hâline getiriyorlarmış. İşin içyüzünü tam olarak bilmediğiniz için dışarıdan bakıp “Aaa ne kadar saygıdeğer bir iş yapıyorlar. Bunlar kendilerini iyilik için adamışlar” diyorsunuz. “Ülkedeki fakir ve başarılı Anadolu çocuklarının elinden tutup adam ediyorlar” diye düşünüyorsunuz...
Öte yandan tıpkı İngiliz misyonerler gibi dünyanın dört bir yanında okullar açıp bu okullarda Türk bayrağı dalgalandırıyorlar, Türkçe öğretiyorlar. Bu okulları gezdiğinizde elin çocuklarına bir de İstiklal Marşı okuttuklarını görünce takdir etme-yardım ve önünü açma-destek duygularınız tavan yapıyor. O okulların Türkiye’nin o coğrafyadaki eli-ayağı olduğunu zannediyorsunuz. Hâl böyle olunca; işin içine bir de inanç istismarı girince seve seve yardımcı oluyorsunuz. Olmaz iseniz onlar bu kez başka yöntemlere başvurup o yardımı alıyorlar. Fakir-fukara çocukları okutan; onlara dinini-imanını öğreten, dünyanın dört bir yanında Türkçe öğreten, güya Türk kültürünü yayan bir yapı hepimizi kandırdı. Gözümüzü boyadı. Rahmetli Özal’dan Demirel’e ve özellikle de Sayın Ecevit’e, Gül’e ve Sayın Erdoğan’a kadar herkes bu sözde hayırlı hizmetlerin önünü açtı-destek verdi-teşvik etti. Onlar bu siyasi liderlerin inanç-milliyetçilik ve vatanseverlik duygularını istismar ederek sistemli bir şekilde devleti ele geçirmişler. Benim mahallemde tanıdığım bildiğim herkes onlara destek veriyordu, başarılı olsunlar istiyordu. Ben bile onlara bir kez kurban parası vermek gibi bir