Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın liderlik gücü ve halktaki etkili
karşılığı dışında pek çok noktaya dikkat edilmesi gereken bir seçim
süreci içindeyiz.
Milletin, Cumhuriyet'in 100. yılında da devletin yönetimini
Erdoğan'a emanet edeceği bugünden bile görünüyor.
Ama Meclis? Güçlü liderlik için Meclis desteği de şart. Lakin
Meclis zemini, farklı ittifak planlamaları nedeniyle parçalanmaya
aday. Mühim olan, icra kabiliyeti ile orantılı sayısal çoğunluğa
ulaşılması.
İşte bu noktada Sn. Erdoğan'ın kitleleri peşinden sürükleme
enerjisi ile ikna yeteneği önceki seçimlerden de önemli olacak.
Nedenlerine gelince...
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerken devletin, milletle
stok sorunları çözerek yeni döneme başlaması da yerinde bir karar.
Buna karşın, enflasyondaki katılığın, yüksek faizdeki direncin,
küresel para piyasalarındaki baskının geleceğe dair düşünceleri
nasıl etkileyeceğini de iyi hesaplamak lazım. Seçmenin, "Eldeki bir
daldaki ikiden iyidir" diyeceğini varsaymak ve rehavete kapılmak
riskli olur. Seçmenlerin güvendiği siyasi kadrolara oy vermesi
kadar yer yer mesaj vermesi de gündeme gelebilir. Hele hele elinin
ayarı kaçtı mı, siyasette dengeyi kurmak vakit alabilir. Bu da
demek oluyor ki değişik ekonomik öncelik ve beklentileri olan
kesimlere tek tek ulaşmak mühim.
Üstelik dünü anlatmak kadar yarına ilişkin umut da vermek
gerek.
Gençlerin iç dünyalarına nüfuz eden, kaygılarını ve heyecanlarını
yöneten özel bir strateji gerekebilir.
Çukur-hendek operasyonları sırasında terör örgütünün gerçek yüzünü
ve niyetini gören Kürt seçmen, örgütle arasına mesafe koymayı
başardı. Etkili terörle mücadele operasyonları sayesinde iradesinin
gerçek manada özgürleşeceği de söylenebilir. Buna karşın mesele,
sadece kayyuma geçen belediyelerin hizmet ve yatırımları ile
sınırlı kalmamalı. Şehirlerde kemikleşen, etnik temelli
milliyetçilikle yoğrulmuş çekirdek bir grubun örgütün hedefleri
doğrultusunda tavır alması da ihmal edilmemeli.
Özetle... 2023 Türkiyesi için her açıdan derslerle dolu bir seçim
yaşayacağız.
Bilhassa 15 Temmuz darbe girişiminin milletin azim ve kararlılığı
ile püskürtülmesi, asker üzerinde sivil otoritenin tesis edilmesi
en büyük kazanım olarak tarihe geçti. Türk milleti, 24 Haziran'da
tarih yazmak kadar tarih yapmanın önemini de tüm dünyaya bir kez
daha göstermelidir!