AK Parti'nin "1 Kasım Seçim Beyannamesi" açıklanır açıklanmaz,
"Daha önce neredeydiniz?" tartışması başlatıldı.
Oysa AK Parti, sosyal politika ve sosyal devlet alanında, rakip
partilerin çok önündeydi. Bunun yeterli olduğunu düşünüyordu. Bir
başka anlatımla, "Onlar konuşur AK Parti yapar" söyleminin seçmeni
etkileyeceğini varsayıyordu. Oysa CHP, sadece "emekliye iki maaş
ikramiye" vaadiyle cami cemaatine bile ulaşmayı başardı.
Dolayısıyla, AK Parti'nin seçim sözlerinin pek çoğu yıllardır
üzerinde çalışılan ve zamana yayılan reçeteler arasındaydı. Peki,
mesele ne idi? Mesele, Haziran 2013'ten bu yana Türkiye'ye çekilen
siyasi operasyonlar ve küresel daralma nedeni ile ekonomide
yeterince hareket alanı kalmaması, yapısal reform gündeminin
ertelenmesi idi.
İyi de "Şimdi ne fark var?" diye sorulacak olursa... Temel fark, 7
Haziran'dan çıkarılan derslerle ilgili. Yani, tek başına iktidar
olamadıktan sonra, birilerinin pompaladığı şekliyle "Ali Babacan
sahnede olsa da kâr etmiyor." Tek başına iktidarı yakalayan
partinin, güncel ajandasını hayata geçirmek için öngörülebilir
takvimi bulunabiliyor.